Yeni Yılda Neye Başlıyoruz? Neyi Bırakıyoruz?




2015 Gelirken herkes birbirine  Mutlu ve Sağlıklı bir yıl diledi..  Ancak  sadece dilemek yetmiyor..
Hem de hiç yetmiyor..  Bir karar vermek, bir yoldan dönmek, bir alışkanlığı değiştirmek, bir şeye başlamak..  yeni yıl hedeflerimizde böyle şeyler de olmalı..  Bazı şeylerden vazgeçmeli bazılarına başlamalıyız.. Hepimiz bu konuda net miyiz?

Valla ben hiç düşünmemiştim.. ama bu yazıdan sonra bir karar vereceğim..  haydi siz de bu gözle okuyun.. Mutlu bir yılın sağlıkla başlayacağını biliyorum..

Bu nedenle  Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun  "Hayatı Uzatmanın Sırları"  adlı kitabından çok hoşuma giden bazı bilgileri sizlerle de paylaşmak istedim..

Kitaptan bazı özetleri  kendi cümlelerimle anlatmaya çalışacağım..  Umarım sıkılmadan okursunuz..

Hayat oyununu iki ZAR belirliyor..



Bu zarlardan birisi siz doğmadan önce atılıyor.. Buna siz değil genetik yapınız karar veriyor.. Siz doğmadan önce bu zar atılmış oluyor..  Eğer ailenizde kalp krizi, inme, şeker, kanser, romatizma yaygınsa zarın rakamı giderek düşer..  

Bu genetik zarınız çok düşük bile olsa ikinci bir zarınız daha var :))
Yine de dengeyi kurmak elinizde..

İkinci zar ise sizin.. buna yaşamınız, uykunuz, stres düzeyiniz, aktiviteleriniz, dinlenmeniz  ikinci zarınızın sayısını belirliyor. Eğer stresli iseniz, dinlenmeyi bilmiyorsanız, endişeli bir hayatınız varsa, tatil yapmıyorsanız, sağlık kontrolü yaptırmıyorsanız, dostlarınızla keyifli zamanları sıkça geçirmiyorsanız  attığınız zarın  6 gelmesini beklemeyin !!


Anahtarı kaybettiğiniz yerde arayın !

Hayatımızın her aşamasında ruhsal sorunlar, gelgitler ve çatışmalar yaşarız.. Halının altına süpürmeyin.. Kararlılıkla çözüme yönelik adımlar atın..Yoksa sorunlardan kaçarak onlardan uzaklaşarak çare bulamayız..

Sorunlara onlarla karşılaştığınız yerden uzaklarda çözüm aramayın.. "burada mutsuz oldum bari başka bir diyara gidip rahatlayayım"  demek çözüm değildir.. Anahtarı kaybettiğiniz yerde arayın !


Yaşlandığınızda  bedeniniz ruhunuza eşlik edebilsin !


Bunu herkes ister..

Yaşlılıkta sağlıklı kalmak, huzurlu olmak, başkalarına muhtaç olmamak  isteriz..

Ama en önemlisi o uzun ömrün içini doldurmaktır..
İyi, faydalı güzel şeyler yapmayı sürdürebilmek gerekir..

Yaşlanmak bedenden çok ruhu etkiler..
Ruh genç kalır beden yaşlanırsa beden ruhu taşıyamaz,
bedeniniz isteklerinize  yetişemezse bu bir problemdir...

Bu yüzden bedeninizi dinç tutun..  Düzenli yürüyüş yapın bu yeterli olacaktır..



Yüzünüzdeki çizgilere dokunmayın !


Yaşlanmak sizi korkutmasın..

Sağlıklı bir yaşlılığı sevinçle karşılayın.. Yaşlılık işaretleri ile kavgalı olmayın..

Yaşlanma çizgilerinizle, kırışıklıklarınızla , sarkmalarla barışık olun.. aksi halde kronik stres sizde ne huzur ne keyif bırakacaktır..

Estetik cerrahları dolaşıp durursanız bu alemin ustaları arasında pinpon topuna dönersiniz..




Maneviyat hayat iksiridir !




Finale sadece fiziksel koşullarla hazırlanamazsınız.. Güçlü bir maneviyat gerekir...
Sağlam aidiyet duyguları, gelişmiş hoşgörü, bağışlayıcılık, merhamet, paylaşımcılık ..

Uzun ömrün sırrı yaban mersini, nar, üzüm çekirdeği içine gizlenmiş değildir. Kendi iç dünyanızla harmanlayıp demleyin :))



Ömür törpüsü Stres !

Stres "yapılması gerekenleri yapmak için çok az zaman ve çok fazla engel olması"  ndan daha fazlasıdır.. Stres sadece zihinsel değildir aynı zamanda fizyolojiktir..  Baş ağrısı, kafa içi basınç, kalp atışı hızlanması, tansiyon yükselmesi, beyne kan hücum etmesi..


Yoğun ve kısa süreli stres sizi yaşlandırmaz hatta iyi gelir :)))

Buna karşılık  şiddetli sürekli ve tekrarlayan  streslere karşı vücudunuz sürekli  kimyasal banyo yapacaktır..

Çözümsüz kalan çatışmalar, korku ve endişeler tehdittir..

Strese karşı alarm düğmemize arada sırada basmak kendimizi korumak, canımızı kurtarmak  için iyidir.. Dozunda stres bizi başarılı kılar..


Ancak düğmenin sürekli açık kalması ciddi sorunlar getirecektir.. Azı karar, çoğu zarar ...


Teflon tava gibi olun !


Bazı insanlar vardır yoğun stres altında olmaları gerekirken stresle hiç alakaları yoktur . Halbuki o kadar onları strese sokacak sorunları ve işleri  vardır ki ..

Teflon tava gibi hiç bir şey yapışmaz üstlerine..

Bazı insanlar da hep sorun çıkaracak şeylerin peşine düşerler.  "Komşu niye öyle söylüyor?" "Çocuklarım niye öyle yapıyor?"  "Yönetim ne yapıyor?"  derken sünger gibi tüm sorunları çekerler..

Bu yaradılış ve  kişilikle  ilgilidir..  Tefloncular gibi stresi üzerine yapıştırmaması, yansıtabilmesi görmezden gelmesi, yok sayması, alıngan olmaması, hep başarmak zorunda olmaması,  en iyi arabaya sahip olmaya çalışmaması gerekir..


Gönül yorgunluğu !

Enerjim kalmadı, pilim bitti!
Yorgun, bitkin, isteksizim..

Gönül yorgunluğu sadece güçle ilgili değildir. Ruhsal ve zihinsel nedenlerle de yorgun olunur. Yorgunluğu çözmek için zihinsel enerjinizi harekete geçirmelisiniz..  Bunun için de bir kontak anahtarına ihtiyacınız var..  Motivasyon..


Motivasyonunuz olmazsa "başlayamazsınız"...  Kontak anahtarınızı çevirin!


Olumlu düşün uzun yaşa!

İnsan beyni doğuştan iyimser olmaya eğilimli.. Olumlu düşünmek ömrü uzatıyor..  İyimserler daha az hastalanıyor, hastalanınca daha çabuk iyileşiyor ve diğerlerine göre 20 yıl daha uzun yaşıyor..  Daha iyi uyuyor daha  dinç oluyorlar..


Keyif için zaman ayırın !

Beden de ruh ta keyif almaktan hoşlanır.. buna göre planlanmıştır.

Yemek, içmek, dost sohbetleri, müzik dinlemek, okumak, yazıp çizmek,  gezmek, doğayla baş başa kalmak, olan bitenle dalga geçmek, arada sırada kendimizi şımartmak ödüllendirmek size keyif verir.


Nüktedan olun..  dostlar edinin.. eğlenceli aktiviteler planlayın.. Daha sık tatil yapın..


Ruhun gıdası aile bağları, ilişkiler !

Ailenize, akrabalarınıza, komşular ve arkadaşlarınıza zaman ayırın.. Bu size "aidiyet hissi"  verecektir. Ziyaretlerinizi bayramlarla sınırlandırmayın.. Çevresi geniş, sosyal bağları güçlü insanlar daha uzun yaşıyor.  Kahve sohbetleri, komşu ziyaretleri, arkadaş toplantıları hayatınızı zenginleştirir.


Detoks yaparken  Yemediklerinize  odaklanın !


Detokslarla vücudunuzu temizlerken "Ne yemeliyim?"  sorusu yanında en önemlisi  "Ne yememeliyim?"  olmalıdır.. Detoksun en önemli prensibi budur..  Amaç  daha az toksini vücuda sokmaktır.

Detoks yaparken  hayvansal gıdalar et, süt, süt ürünleri, yumurtadan uzak durun..

Nişastalı yiyecekler, beyaz ekmek, kurabiyeler, kekler de yasaklılardan.. Bu gıdalar asidik özelliktedir, sindirim enzimlerini çok meşgul eder.

Detoksta mümkün olduğunca az yiyin..  Sebzeleri ve meyveleri tüketin.. Olmazsa olmaz limon.. Dünyada limon kadar vücudu alkalize eden başka bir besin yok. Sebzelere, çorbalara, maydanoza hatta meyvenizin üzerine sıkın..

Sabah uyandığınızda bir bardak ılık suya sıkın... Zencefil ve keten tohumu ekleyin..

Detoks meyvaları  Elma-Armut-Kivi yiyin..
Meyvenizi yemekten önce ya da ara öğün olarak yiyin. Yemekten hemen sonra yenilen meyveler  asit ve gaz üretirler.

Detoks sebzeleri : Baş tacı havuç.. kereviz, pırasa, karnabahar, lahana..   Yeşillerden maydanoz ve ıspanak.. Buğulama yapın.. Sebzeleri doğrayın, üstlerini kapatacak şekilde su ekleyin, kısık ateşte pişirin..

Detoks süresi 1 hafta..  Yarım gün bile yapsanız faydalı..  Haftada 1 gün, Ayda 3 gün gibi planlayabilirsiniz..   Lütfen piyasadaki para tuzaklarına düşmeyin.. Cüzdan detoksu yapmanıza gerek yok :))

Kalori hesabının yanlış olduğu ortaya çıktı..  100 kalorilik iki farklı besin vücutta farklı işlevlerden geçer. Kalori sayma devri çoktan bitti..


Genlerinizin tanıdığı gıdaları yiyin !


Genleriniz bazı gıdaları tanır. Eğer genlerinizin hiç tanımadığı besinler yerseniz şişmanlarsınız.. Genlerimiz binlerce yıllık elmayı tanır ama şekeri tanımaz..

Genleriniz Mango, Papaya ve Altın Çileği tanımaz.. Ama karpuz, kavun, elma, armut, nar binlerce yıldır genlerinizle anlaşmış yiyeceklerdir.


Kilo artışının sorumlusu ŞEKER dir.  "Tatlı yiyelim tatlı konuşalım" lafını lugatınızdan çıkarın!


Ne kadar kasınız varsa o kadar sağlıklısınız !

Göbek ve karın yağlanması =  Tansiyon, şeker, kalp krizi felç..
Kilonuzu değil   vücudunuzdaki  yağ-kas oranınızı öğrenin..  belki de zayıf bir şişmansınız..

Sadece diyetle verdiğiniz kiloları hemen geri alırsınız.. Kaslarınızı arttırın.. Aktivite olmadan kilo kontrolü sağlayamazsınız..


Sizi kovalayan yok !



Vücudunda daha fazla kası olanlar daha çok enerji harcarlar. Bu durum yüksek motorlu bir arabanın daha fazla yakıt yakmasına benzer..

Kaslarınızı arttırdıkça arabanızın motorunu yükseltir, yakıt tüketimini arttırırsınız.

Hiç aceleniz yok.. İlk iki ay 20 dk yürüyün, sonra 30 dk. ya çıkarırsınız.. Önünüzde çok zaman var.

Kırk yılda aldığınız kilonun hikayesini dört günde geri sarmaya kalkmayın  !


Akdeniz usulü beslenin !

Akşam yemeğini erken yiyin, sofrada uzun süre kalın, iyi çiğneyin, yavaş yiyin..

Bol sebze, meyve
Zeytinyağlı, ızgara yemekler
Bol balık
Tahıllı ekmekler
Fırın ve ızgara etler
Ayran, su, soda


Ünlülerin diyeti size uymaz !


Ünlüler de çok özel diyetler yapmazlar.
Araştırmalar diyet yaparken isteyerek kusanların, laktasif kullananların (bağırsak boşaltıcılar) en çok ünlüler arasında yaygın olduğunu gösteriyor..

Hiç bir ünlünün diyeti size uymaz.  Çünkü boyu, kilosu, genetik yapısı, sağlık durumu, beslenme şekli sizden farklıdır.

"Ben diyet yapacağım"  diye ortaya çıkmayın.. "Ben yeni bir yol çizmek, başka bir beslenme ve aktivite sistemine geçmek istiyorum"  deyin..

Aktif bir hayat sürün.. Atalarımız 100 yıl önce günde ortalama 20 bin adım atarken biz sadece 2 bin adım atıyoruz.  Daha aktif ve hareketli bir yaşam sürün..


Rutin olan etkiyi azaltır !



Hep aynı egzersizi yapmak, hep aynı saatlerde yapmak etkiyi azaltır.
Rutini kırın.. Antreman hızı, şiddeti ve şeklini değiştirin.

Antreman yaparken vücudunuzun hazır olmadığı bir kaos yaratmaya çalışın. Bazen de farklı kas gruplarını çalıştırın.

Devamlı yürüyorsanız arada bir  yokuş çıkın, yüzün, bazen bisiklete binin, bazen voleybol oynayın,  bazen dans edin..




Sofranızdan eksik etmeyin !

Havuç rendeleyin, doğrayın, salata yapın.. Her öğün mutlaka havuç yiyin..
Domatesi rendeleyin ya da ikiye bölüp tavada ısıtıp yiyin ya da salça yaparak yiyin..
Maydonoz, kekik, nane
Kefir, ayran, boza şıra, turşu


Siz karpuzun neresini yiyorsunuz?


Afrodizyak  bitkilerin en güçlüsü karpuz ve onun çekirdekleridir..  Öyle güçlüdür ki içindeki maddeler Viagra'dan  daha etkilidir..

En yüksek oranda karpuzun kabuğa yakın beyaz kısmı cinsel gücü arttırırken  biz onları eşeklere, ineklere yediririz !



Vücudunuzda trafik tıkanmasın !

Kan damarlardaki pıhtılar, tıkaçlar nedeniyle iyi dolaşamazsa kalp daha iyi pompalamak için fazla çalışır ve kan basıncı artar.  İlk akla gelen kolestroldür. Bir iyisi bir de kötüsü vardır.


Otoyolda giden bir kamyon düşünün...
Bu kamyona kolestrol koliler halinde yüklenmiş.
Kamyon giderken yükü fazla gelirse yollara kolestrol kolileri düşer.

Hemen arkadan ise iyi kolestrol kamyonu gelmektedir. Düşen kolileri o toplar ve trafiğin kapanmasını önler.

LDL kolestrolü çöp, HDL ise çöpçüdür..  Aradaki ilişki dengesizleşirse sorun var demektir, koliler yollarda kalır, trafik tıkanır..


Bağışıklık sistemimizin baş düşmanı ve dostu !

Sistem kendini korumayı öğrenmelidir. Sokak köpekleri ev köpeklerine göre daha güçlüdür.

Biraz ateşlendiğinizde antibiyotiğe sarılmayın. O sırada bağışıklık sistemi vücudunuza şöyle der : "Ben mikroplarla baş edemedim, sen ateşi yükselt ve ısıyla öldür"..

Mikroplar ısıdan hoşlanmaz ve çoğalmazlar..  Bağışıklık sisteminin en büyük düşmanları antibiyotiklerdir.

Dostu ise sarı-kırmızı  meyve ve sebzelerdir..
.




Mutfağınızın genetiği !

Bakın bakalım !  Hangi yemekleri pişiriyorsunuz?

Alışverişte neler alıyorsunuz?

Çocuklar buzdolabını açınca neler görüyorlar?

Her evin bir beslenme genetiği vardır. Bazı evlerde meyve, sebze, bakliyat, bulgur, yoğurt, balık yenir.

Bazılarında ise telefonla burger, pizza sipariş edilir, meyve suları, cipsler, kekler, börekler, hazır gıdalar ağırlıklıdır.



Ne kadar renkli o kadar iyi !

Bitkiler büyürken, gelişirken doktora gidemez, ilaç alamaz. Bu nedenle bitkiler  yaradılıştan onlara renk veren maddelerle korunurlar..

Renk maddeleri onları hastalıklardan korur. Bu yüzden bu güçlü bitkileri daha çok tüketin..  Kimi kırmızı, mor, mavi ya da siyah.. kimi yeşil, sarı ya da turuncu..


Sebzeler ne kadar renkli ve rengi çarpıcıysa  o kadar faydalıdır.. Beyaz fasulye yerine kırmızısı, üzümün kırmızısı..

Bir bitkisel mucize domatestir. Ancak pişirilerek yenmesi gerekir. Çiğken  faydalanılamaz.  Vücut absorbe edemez.  Domatesi pişirerek tüketin..

Kabukları meyveleri dış etkenlerden korur.  Bu yüzden kabuklar güçlü biyolojik bariyerdir, savunma silahlarıdır.. Bu yüzden meyveleri güzelce yıkayıp kabuklarıyla yiyin..


Dost bakteriler : Probiyotikler


Bu yararlı bakteriler barsaklarımızda bulunurlar..  Gereksiz yere aldığımız antibiyotiklerle onları da öldürmüş oluruz..

Hipokrat  "bütün hastalıkların anası barsaklardır"  demiş..
Barsaklardaki bu yararlı mikropların dengesi önemlidir. Barsak florası bozulduğunda besinler yeterince  sindirilmeden toksinler kan dolaşımına geçer.

Yoğurt ve ayran pastörize edildiğinden daha az probiyotik içerir..
Kefir mükemmel bir  kaynaktır.  Barsaklarımızdaki probiyotikleri çoğaltan yiyecekler yiyin.. Turşu, şalgam, nar ekşisi, boza..



Cildiniz yaşlanmasın !


Cildin düşmanı yine şekerdir.. Kan şekerinin çok sık oynaması cildi yaşlandırır. Bu yüzden şekerli gıdalardan bal ve pekmez de dahil olmak üzere  uzak durun..

Domates, ıspanak yiyin..  Süt ve süt ürünlerini unutmayın..



Şekerin cilt üzerindeki yaşlandırma etkisini Alfa Lipolik Asit giderir.. Bu maddeyi içeren kremler iyi gelecektir. Yaşlanma belirtilerini hafifletir ve erteler..

Yaşlanma karşıtı krem alırken içine bakın :  Hyalüronik asit (bol su molekülü), Koenzim Q-10, Alfa lipoik asit, Askorbik asit gibi güçlü antioksidanların bulunduğu ürünleri seçin..


<<<<<<>>>>>>

Bedeni gençleştiren, ruhu güzelleştiren reçetelerin bir özetini okudunuz.. Şimdi kendiniz için bir madde seçin.. Bu 2015 te sizin  sağlığınız için bir adım olsun..

Daha sağlıklı ve uzun yaşayalım ve hep birlikte olalım..

İsterseniz seçtiğiniz maddeyi aşağıdaki yorum kutusuna yazın..
Herkesler yazsın bakalım ne kararlar çıkacak?

Ben hemen yorum kutusuna 2015 hedefimi yazıyorum :))