Radyasyon Yenir mi?


Ben ilk defa duydum. Kendimi bayağı cahil ilan ediyorum.  "Radura" sembolünü bilmiyordum. Meğer gıdalar raflarda daha uzun süre dayansın, filizlenmesin, böceklenmesin, olgunlaşmasın, raf ömrü uzasın, küflenmesin  diye işlemden geçiriliyormuş.  Bu işlemde çeşitli ışınlar kullanılıyor, kullanılan gama ışınları da yüksek radyasyon içeriyormuş.

Ben şimdiye kadar hiç farkına varmamıştım. "Işınlanmıştır" ne demek. Oysa şimdilerde birçok gıdanın raf ömrü uzasın diye ışınlanıyor, bu radyasyona maruz kalmış gıdaları da farkına varmadan kullanıyormuşuz.  Her türlü gıdada kullanılmasına ne demeli?

Üstelik sadece bu kadar değil. Bazı firmalar ışınlama yapıldığı halde etikete bilgilendirme koymuyorlarmış. Bazıları da dökme ürün ve açıkta satıldığı için etiketini görmüyoruz :(



Işınlanmanın gıda bileşenleri üzerine etkisi nelermiş?
  1. Serbest radikal oluşumu
  2. Protein denaturasyonu
  3. Vitamin kayıpları(A,E ışınlamaya karşı en hassas vitaminlerdir)
  4. Askorbik asit kaybı(%50)
  5. DNA hasarı
  6. Işınlanmış gıdaların sürekli tüketimiyle vücutta toksik madde birikimi




DNA hasarı, gen mutasyonu, bozulmalar, hastalıklar.  Tübitak sinekler üzerinde araştırma yapmış, sineklerin rengi bozulmuş, %70'i ölmüş, üremesi gecikmiş. 
Aynen diğer konularda da olduğu gibi yiyecekler daha çok  dayansın diye bizi öldürüyorlar anlaşılan. 

Bir de sadece dayansın diye son aşamada yapılanlar bunlar.  Tohumlar, GDO'lar, yemler, tarımsal ilaçlar  sizi hasta etmiyorsa  bir de ışınlanarak üzerine bir de radyasyon ekleniyor ?  Uygulama dozunu da sadece bunu yapan şirket biliyor. Yani sonradan ölçülüp kontrol edilemiyor. 


Şirin Sembol




Bir araştırma yaptım Avustralya'da bir köpek maması üreten firma tanıtım yapıyor ve "mamalarımız kesinlikle ışınlanmamaktadır"  diyor.  İthal kedi mamalarında da ışınlanmış ürün yasağı varmış!!

Bizde 1999 yılından bu yana ışınlama yapılıyormuş.  Türkiye'de ilk ve tek olan bir firma var.  Nevzat Yalçıntaş'ın oğlu İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın şirketi.
Bakın yapılan işlemi nasıl anlatmış şirket..


Aynı zamanda anlaşılan personelini de eğitime gönderiyorlarmış.   Eğitim demeye dilim varmıyor bir "kurs programı" deniliyor.  😲
Konulara bakınca aklım çıktı. Bütün bunlar şaka olmalı..  Fabrikayı'da Kanadalılar anahtar teslimi yapmışlar. Kanada'ya baktım ışınlama orada da var. Ancak şöyle bir farkı var ; bizi koruyan sadece eğitime giden personel sanırım. Kanada da kurumlar var.

Deniliyor ki ;  "Kanada Gıda Denetim Kurumu (CFIA)  kıyma dahil olmak üzere ışınlanmış gıdalarla ilgili tüm uygulama ve uyumluluk sorunlarından sorumludur.
Kanada'nın Radyasyon Koruma Bürosu, Kanadalıların doz kayıtlarının tutulması da dahil olmak üzere tüm yaşam, çalışma, dinlenme, ortamlarında radyasyona maruz kalmalarının yönetiminden sorumludur. "

Ya bizde durum nedir?  Sizin doz kayıtlarınızdan sorumlu bir kurum var mı?

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Gıda ışınlaması ile ilgili yasal düzenlemesinde şöyle diyor. Ambalaj okumak için önemli.

Tüketiciye ve toplu tüketim yerlerine ulaşacak ışınlanmış ürünlerde etiket üzerinde “ışınlanmıştır” veya “ışınlama İşlemi Yapılmıştır” ifadesinin yanında yeşil renkli uluslararası gıda ışınlama sembolünün kolayca görülebilir şekilde etiket üzerinde bulundurulması zorunludur. Dökme satılan ışınlanmış ürünlerde bu ifadeler ürünün ismi ile birlikte ürünün bulunduğu kabın üzerinde veya yanında bulunan satış etiketinde yer almalıdır.Işınlanmış ürün, gıda maddesinde bileşen olarak yer alıyorsa, bileşen listesinde “Işınlanmıştır” veya “ışınlama İşlemi Yapılmıştır” ifadesi yer almalıdır.

Hayvancılıkla ilgili : Işınlama tekniği yem ve yem hammaddelerinde mikroorganizmalardan kaynaklanan bulaşmayı gidermek için de kullanılır. Besin maddelerinin kontaminasyonu gerek hayvan ve insan sağlığı gerekse gıda ticareti için önem taşımaktadır. Işınlama prosesi yemlerdeki patojen mikroorganizmaların inaktivasyonunu gerçekleştirir, yem maddelerinin depolanma sürelerini artırır.

deniliyor ama kim kontrol ediyor?


İşte bir haber ;

60 TON BAHARAT IŞINLANIYOR Peki Türkiye'de durum ne? Şirketin Genel Müdürü Dr. Hasan Alkan, en çok baharat ışınlandığını söyledi. Her hafta sonu 40-60 ton baharat ışınladıklarını belirten Alkan, kırmızı-karabiber, kimyon, kekik, nane gibi baharatların aksi halde marketlere kabul edilmediğini bildirdi. Bitkisel çaylar, kurutulmuş pırasa, soğan, sarımsak gibi ürünlerin de ışınlandığını kaydeden Alkan, gıda işleme tesisi olarak AB onayı bulunan tesislerine, Avrupa'ya satılacak çay ve Çin ürünü sarımsak tozunun yanı sıra salyangoz, kurbağa bacağı gibi ürünlerin de geldiğini bildirdi.




Bizdeki Gıda Işınlama Yönetmeliğini okudum ; Kanada gibi olmasa da biz de tedbir almışız. Bakın ;

İhtiyati Tedbirler ;

MADDE 14-(1)  Bakanlık ithal edilen, üretilen, işlenen ve piyasaya arz edilen herhangi bir ışınlanmış gıdanın insan sağlığı üzerinde zararlı bir etkisinin olması ihtimalinin belirmesinde, bilimsel belirsizliklerin devam etmesi ve mevcut tedbirlerin yetersiz kalması durumunda, kapsamlı bir risk değerlendirmesine imkan sağlayacak daha fazla bilimsel veri elde edilinceye kadar geçici olarak gıdanın ışınlanmasının ve ülkeye girişinin durdurulması, arzının yasaklanması, tüketiminin engellenmesi ve toplatılması gibi ihtiyati tedbirlere başvurabilir. 


Bu tedbirler bizi değil sanırım ışınlama işlemi yapanları ve fabrikayı ilgilendiriyor. Üstelik bilimsel belirsizlik nedir? zararlı olma ihtimali bile ölçümlenmemiş.

Teknoloji yiyecekleri uzun süre bozulmadan saklamaya ve uzaklara göndermeye odaklanmış, insanlara sağlıklı şeyler yedirelim, zarar vermeyelim diye bakmıyor. Aksine sağlıklı şeyler yedirmek için yapıldığı söyleniyor. Bakterilerinden arındırılmış ve uzun süre içinde bir şey üremeyecek!  Ancak biraz radyasyon var, ilerde tüm hücrelerinizde bozulma yapabilir. Eh o kadar olur. Bize bir şey olmaz.. Biz ne radyasyonlu çaylar içtik.

Bizde tüm bu konular Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda. Yediğimiz-içtiğimiz ondan sorulur.  İnternet sitesinden girip gıda güvenliği videolarını izleyebilirsiniz.  Hiç güven vermiyor.

Biz ne zaman "En mutlu ülkeler sıralaması" nda ilk 10'a gireriz acaba? Bence hemen girmemiz lazım. Çünkü sıralama kriterleri tam bizi yansıtıyor.

-Gelir
-Sağlıklı yaşam beklentisi
-Sosyal destek
-Özgürlük
-Güven
-Cömertlik

Bir Türkiye İstatistik Kurumu'nun istatistiğine rastladım ;  Bilgi toplumu ölçümlemesi yapılmış. Ne kadar internet kullanıyoruz? bilgisayar kullanımı ne düzeyde?  bunlara bakılmış. Demek ki bunlarla bilgi toplumu oluyoruz.  Neresine bakıp avunsak acaba?

Bakteri mi istersiniz? Radyasyon mu? 
Bir üçüncü seçenek daha olmalı.