Bodrum'da Öğretmenler Günü..





 24 Kasım Öğretmenler Günü için Bodrum'da bir erken kutlamaya katıldık. 




Cumhuriyet Atölyesi Çalışma Grubu tarafından hazırlanan etkinlikte bugünün yapı taşlarını oluşturan iki önemli eğitimci ile tamıştım. Birisi 95 yaşına kadar öğretmenlik yolunda ilerleyen Fatma Refet Angın.. diğeri de Atatürk dönemi Milli Eğitim Bakanlarından Mustafa Necati. 


Bu isimleri daha önce duymamıştık. 


Cumhuriyet kendi öğretmenlerini yetiştirmiş ve dört bir yana göndermiş. Öğretmen okulunu bitiren (lise)  kızlar göreve başlamış.. Bu genç idealist öğretmenler kendilerini görevlerine adamışlar, gencecik yaşlarında ailelerinden uzakta bir ülke geleceği için ideallerinin peşinden gitmişler..  


O dönemde Atatürk Başöğretmen olarak Mecliste Milli Eğitim konusunda beklentisini ve hedeflerini anlatırken bir yandan da okulları dolaşıyormuş.  
Bu gezilerden birinde ;  





_..._


Mustafa Kemal Atatürk ile yolları birçok kez kesişen Refet Angın, birinci karşılaşması olan ilk okul yıllarında Atatürk'ün "Büyüyünce ne olacaksın çocuk?" sözüne, "Öğretmen" diye cevap vermiş.. 


İkinci karşılaşmalarında ise Öğretmen Okulu öğrencisidir ve Atatürk'e "Bakın sözümü tuttum Paşam. öğretmen olacağım işte" dediğinde, Atatürk onun Gelibolu'daki küçük kız olduğunu derhal hatırlar ve bunu belirterek, ne öğretmeni olmak istediğini sorar. 


'Matematik' cevabını alınca "Hayır.. tarih öğretmeni olacaksın. Çünkü nesillere tarihlerini öğretmek en önemli vazifedir" sözü üzerine Refet Angın, tarih öğretmeni olmaya karar verir. 


_..._


Gözlerine bakar mısınız?  Ne görüyorsunuz? 


Refet Öğretmen yıllarca okullarda Cumhuriyet için verilen mücadeleyi, onun temellerini, ilkelerini çocuklara anlatır.. Milli Eğitim de Fatma Refet Angın'a  teşekkür olarak o daha yaşıyorken ismini bir okula verir.  
Cumhuriyetin ilk Öğretmeninin adının yaşadığı okul şimdilerde birkaç senedir  bu haberde bahsedildiği şekilde böyle değişmiş.



12.09.2016 - 20:24 | Son Güncelleme: 12.09.2016-20:24

İmam hatip ortaokulu inşaatındaki yangın mahalleliyi sokağa döktü

Kağıthane’de inşası devam eden Refet Angın İmam Hatip Ortaokulu inşaatı içerisindeki konteynırlar alev alev yandı. 


Atatürk'ün  "Yeni nesillere tarihimizi anlat" dediği Refet Angın görevini fazlasıyla yaparak ömrünü tamamlamış.  Artık O'na şimdiki nesiller sahip çıkacak ama nasıl? 
O'nu tanıyarak ve anlayarak.



O zamanlar Milli Eğitim dönemi başlarken her öğretmene bir mektup postalanırmış. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki  Milli Eğitim Bakanlarından olan Mustafa Necati  (ismi Ankara'daki  Necatibey Caddesi olarak yaşıyor.) uzun  bir mektupta özetle şunları yazmış .. (ben kısaca bazı cümleleri alıyorum)..; 

Genç Öğretmenler !
Yarınki yaşam sizin güçlü elleriniz arasında doğacaktır. Bundan böyle ağır ödevler yüklenerek yürüyeceksiniz. Gittikçe çoğalan bir hızla ilerleyeceksiniz. 

Bu zorluklar sizin azminizi daha da büyütecektir. Alacağınız mesafe öyle uzun ve sizden beklenen şey öyle çok ki ben bu eşsiz çabanızı bile az görüyorum. 


Bilirsiniz ki varlığımızı kurtarmak için yedisinden yetmişine dek tüm ulus çalışarak Cumhuriyet'imizin temelini kurmuştur.  Onu korumaya özen göstermeliyiz bu da ancak özveriyle olur. Bu uğurda çalışırken ödevimiz yalnız ders verme, okutma değil her öğretmenin örgütleme ve aydınlatma ödevi de vardır.  Size başarılar dilerim.

Mustafa Necati


-Mustafa Necati uzman öğretmen yetişmesi için Avrupa'ya öğretmenler göndermiş
-Yabancı okullar denetim altına alınmış, müfredat oluşturulmuş, öğretmen maaşları ve eğitim konularını Bakanlık kontrolüne alınmış. O zamanlar öğretmenlere Valiler maaş ödüyor ya da ödemiyormuş..
-Köylere öğretmen yetiştirmek üzere Köy Öğretmen Okulları planlanmış
-Harf devrimi yapılmış ve halka yeni harfleri öğretmek için Millet Mektepleri kurulmuş..


37 Yaşında apandisitinin patlaması sonucu vefat etmiş.  
Anılarda Atatürk'ün ağladığı belirtilmiş. "Senden daha çok şey bekliyordum"  demiş..

Bunların yanında katılımcılardan  Refet öğretmenin öğrencileri, onu tanıyanlar çıkıp hakkında anılarını anlattılar. Bu eski öğrenciler de Cumhuriyet öğretmenlerinin elinde yetişen nesil.. Onları sahnede konuşma yaparken izlemek ne şahane bir şey. Topluluk önünde son derece kendine güvenli, seslerini şahane kullanan, anılarını anlatırken samimi ve gözlemleri güçlü,  bu eski öğrencileri dinlerken her birimiz şunu anladık ki ; bu nesil Cumhuriyeti kuran güçlü nesilin çocukları. Bundan dolayı sahip oldukları çok kıymetli ve eşsiz. Çünkü uğruna mücadele verilmiş.. ve anne babalardan kıymeti öğrenilmiş..

Bundan sonraki nesiller için de kıymetinin bilinmesini sağlamak yine öğretmenlerin elinde.. 


Tüm bu hikayeler kalbimi sıkıştırdı, gözlerimi yaşarttı, içimi bunalttı, göğsümü kabarttı..


Etkinlikten çıktığımda elimde Mustafa Necati'nin öğretmenlere yazdığı mektubun metni vardı. Hemen oralarda bir kafeteryanın masasında 3 öğrenci genç kız gördüm.  Onlar da Öğretmenler Günü için okula pano hazırlıyor, masanın üzerine yayılmış büyükçe kartona yazılar ve resimler yapıştırıyorlardı. Uzaktan onlara baktım.. sonra merak edip yanlarına gittim. Atatürk'ün resimleri, sözleri ve şiirler vardı.  

Elimdeki mektubu onlara uzattım.  "Yeriniz olursa bu mektubu da ekleyin".. "eğer eklemezseniz de mutlaka öğretmeninize verin" dedim..  "Bir de söz aldım.."

Şimdi düşünüyorum.. O mektup bir öğretmenin elindeyse ne mutlu bana..
Mustafa Necati'den gelen bir mesajı iletmiş oldum..

Bu ilkeler ve değerler doğrultusunda emek veren tüm öğretmenlerin 

Öğretmenler Günü kutlu olsun. 






Fatma Refet Angın Röportaj


Mukime Fıratoğlu Röportaj