Aradan 3 yıl geçtikten sonra Amerika yeniden gündeme geldi. Üç yıl oraları özlemek için aslında uzun bir süre. Bizim gündemi düşünürsek bir an önce oksijen alabileceğimiz bir havaya kavuşmak, biraz uzaklaşmak, farklı bir kültüre entegre olmak, yaşam standartlarımızı değiştirmek, kurallara, insanlara, sisteme uyum sağlamak müthiş iyi geliyor.
Bu yüzden uzun olmalıydı. Dünya turumuzda Amerika kıtasında bir ay kalmıştık ancak bu Güney Amerika'yı da kapsıyordu. Bir daha gider miyiz? diye düşündük.. Evet.. Evet.. Evet.. Hatta bu sefer görmediğimiz başka yerleri de eklemeliydik..
Elimizde Amerika'nın bize "istediğin zaman gel. " dediği 10 yıllık vizemiz bize göz kırpıyordu.
Böyle uzun süreli seyahatleri planlayacak ve gerçekleştirecek fiziksel gücü de iyi kullanmak gerekiyor. Bu yüzden zamanlamalar çok önemli..
Hayal ettiklerimizi gerçekleştirmek için eş zamanlı bir çok şeye ihtiyaç var. Zaman, para, sağlık, istek, enerji, arkadaş.. dış faktörleri de hiç saymadım.. Yaş ilerledikçe de bunların hepsini bir arada bulabilmek güçleşiyor. Bu yılın başında hepsini gözden geçirdik ve bu 6 faktörü yan yana dizip "şimdi tam zamanı" dedik ve yola çıktık..
Çalışırken böyle uzun süreli seyahatlere hiç çıkamıyorduk. Emekli olduktan sonra çıktığımız bazı seyahatlerde hep kendimizi sanki çalışıyormuş gibi kısıtladığımızı bir türlü özgürleşemediğimizi gördük.. Bazı seyahatleri Bayram öncesinde yapıp trafiğe takıldığımız bile oldu.. Bütün bunları yaşarken kendimizi keşfettik. Yıllardır belirli rutinler içinde yaşamış, süreler ve tarihlerle fazla oynama şansımız olmamış, tercihlerimiz farklılaşamamıştı. Hayatımız zaman dilimlerine sıkışıp kalmıştı...
Oysa şimdi özgürdük. Tatillerimiz uzun sürebilir, yılın belirli ayları başka ülkelerde yaşanabilirdi.. Hayal etmek, istemek.. gerisi kolay. İşin maddi boyutuna gelince.. İnsan hayatının önceliklerini kendisi belirliyor. Benim için önemli olan şey ne? Nasıl bir hayat yaşamak istiyorum? Beni ne mutlu edecek? Bunları yapabilmek için ne yapmam gerekiyor? diye düşünmek yeterli.. gerisi kolay.. ama işin sırrı önceliklerde.. "Hem böreğim tam olsun, hem karnım tok olsun" olmuyor..
Öyle gençler biliyorum ki işini bırakmış, Dünya'yı bir yıl dolaşmaya çıkmış... sonra dönmüş tekrar başlamış. Birisi Afrika'yı baştan başa motosikletle dolaşabilmek için patronundan 6 ay ücretsiz izin almayı başarmış. Evini küçültmüş, eşyaları dağıtmış, masrafları kısmış, seyahatinde konaklayacağı yerleri oralarda arkadaş bularak, çadır kurarak halletmiş.. ne deneyim ama..
Bazıları söyle der : Eeeee dolaştı da ne oldu? oraları gördü de ne oldu? eline ne geçti? boş yere para harcadı, yokluk çekti, yoruldu.. Bazıları da "ben de çok istiyorum ama şartlarım müsait değil" diyerek bugüne odaklanır. Birkaç yıl sonrası için hazırlanmış uzun vadeli bir planı yoktur. Ya da başka öncelikleri vardır.. Bazıları da hayal bile etmez, sevmez.. O'nu evinden çıkarmayın, yorulmaya gelmez, planların çokluğundan sıkılır, gözünde büyür, gereksiz bulur. Kimi de "şu da bitsin, o da geçsin, şu da büyüsün, bu da biriksin" diyerek erteler.
Nasıl herkesin parmak izi aynı değilse yaşama bakışı, anlayışı, kavrayışı, istekleri de farklı olacaktır. Bu yüzden mutluluğun tarifi herkes için farklıdır..
Biz Hamit'le rutini hiç sevmeyiz. Her gün aynı saat, aynı yemek, aynı yerler, aynı sokak, aynı sinema, aynı gündem, aynı tartışmalar, aynı trafik.. bize göre değil... rutini sevmediğimiz için bu kadar dolaşmamız.. yenilikler, yeni yerler, taşınmalar, yeni evler, yeni muhitler, yeni ortamlar, yeni sinemalar.. yani aslında uzun seyahatler etmeden de şehirde seyyah modundayız :))
Yazımın başında "Bizim gündemi düşünürsek bir an önce oksijen alabileceğimiz bir havaya kavuşmak, biraz uzaklaşmak, farklı bir kültüre entegre olmak, yaşam standartlarımızı değiştirmek, kurallara, insanlara, sisteme uyum sağlamak müthiş iyi geliyor." demiştim. Yenilikleri ve değişimi ne kadar çok sevdiğimiz ortada :))
İşte bu yüzden dolaşmalarımız..
Gezmeyi dolaşmayı seven bir sürü arkadaşım var.. Onların da büyük seyahatler yapma planlarının olduğunu biliyorum.. Biz emekli olduğumuz için herkes hayallerini emekliliğe taşımasın.. Bakın nasıl farklı hayatlar, bakışlar, hayaller var..
Gezmeyi dolaşmayı seven bir sürü arkadaşım var.. Onların da büyük seyahatler yapma planlarının olduğunu biliyorum.. Biz emekli olduğumuz için herkes hayallerini emekliliğe taşımasın.. Bakın nasıl farklı hayatlar, bakışlar, hayaller var..
Hayallerini gerçekleştirmek için mücadele eden, takip ettiğim ve çok beğendiğim bir çifti de sizinle tanıştırmak istiyorum.. Sonra da yazıma dönüp videoları da seyretmeyi unutmayın.. Bol gezmeler..
2) https://www.youtube.com/watch?v=qGgjWGKzaOg
3) 25 Yıldır gezen bir ailenin yaşama bakışını seyredin.. tıklayın..