Şimdi Karar Zamanı.. Gitmek mi Zor? Kalmak mı?



Ben işten ayrılmak istediğimi söyleyecektim ama piknik iptal olmuş, benim planlarım da başka bir tarihe ertelenmişti.  Satış Müdürümüz de yoğun çalıştığından görüşme için uygun zaman kolluyordum..  Yöneticim raporlu olduğu için kampanya sonunda karşılıklı değerlendirmeyi Satış Müdürüm yapacaktı..

Feryal Hn. benim ilk kadın yöneticim oldu. Benimle tüm mülakatımı yürüttü ve beni işe aldı.. Aslında sadece beni değil benimle birlikte aynı yıl içinde 5-6 arkadaşım daha işe başlamıştı. O dönemde yetişen bu kişilerin hepsi ilerde  Satış  Şefi, Bölge Müdürü olup büyük cirolar  yönetmişler ve her biri çok başarılı yöneticiler olmuşlardır..  Feryal Hn.  hepimizi yetiştirmiş, işi öğretmiş ve zorlamıştı..




Kendimi rahat ifade edebildiğim, objektif olduğunu hissettiğim bir yöneticiydi..  İlk önemli gözlemlerini O'nun çalışma disiplininde yapıyor,  işleri hiç biriktirmeden anında halledivermesine hayran oluyordum..  Ben bir işle ilgilenirken diğerini erteliyordum. Oysa yöneticim benim rapordan bir şey bulmamı beklerken fişlerini yazıyor, şirketi arayıp bir işini hallediyor, yine de benden kopmuyordu, aynı sürede bir çok işi hallediyordu.. İlerki zamanlarda ben de böyle yapmaya çalışmıştım ve çok ta faydasını görmüşümdür.. Çünkü aynı günde yapılacak onlarca iş vardır..

Eğer iyi bir şeyler yapmışsam bunu telefonda capcanlı sesiyle ifade eder, takdir etmeyi bilir, başarıyı görürdü.. Beklentisi yüksek, iletişimi dolaysızdı.. Beni sevdiğini hissederdim..  Kendisiyle çok az çalışabilmiştim çünkü Satış Müdürü olmuş ve terfi etmişti..

Bu yüzden şimdi çağırdığı kampanya değerlendirme görüşmesine giderken de heyecanlıydım.. Satış Müdürü'ne hem geçmiş kampanya sonuçlarının hesabını verecek, hem de yeni kampanya ile ilgili planlarımı anlatacaktım.  Aynı zamanda ayrılmak istediğimi söyleyecektim  !

Görüşmeyi odasında ortada duran bir masada yapıyorduk..  Tüm kampanya planlamaları bitmek üzereydi..  Öyle zorluyordu ki ;  neredeyse tek tek, isim isim sorular soruyordu.. içimden  "bu planları yapıyoruz ama ben ayrılıcam zaten"  diye geçiriyordum..  Planları hem çok ciddiye alıyor, hem de gerçekliğine inanmıyordum.. Bir yandan da  "ayrılacağımı ne zaman söylesem"  diye düşünüyordum..

Bir ara beni hesaplama yapmam için  odada yalnız bırakmıştı.. Döndüğünde  tekrar karşıma oturup "seninle bir şey konuşmak istiyorum"  dedi..    Biliyorsun  dedi  Yöneticin rahatsız..  sahada çalışmak istemiyor.. O'nu kaybetmek istemeyiz,   bu yüzden O'nu  farklı bir pozisyonda ofise almak istiyoruz..  Böyle olunca Kibele Şefliği boşalmış oluyor..  Bu pozisyona da seni atamayı düşünüyoruz...

Nasıl yani !!!???

Kafam karmakarışık olmuştu..  Sevinmiş miydim?  üzülmüş müydüm?  şaşırmış mıydım?
Bir çok duyguyu aynı anda yaşıyordum..  Şimdi ben ne yapacağım? modundaydım..

Aklımı biraz başıma toplayıp şaşkınlığımı attığımda bu pozisyonu istemediğimi söyledim..  İş çok stresli ve yüksek efor isteyen bir işti.. Üstelik bu pozisyondaki Şefim rahatsızlanmıştı..  Stres yüzünden böyle olduğunu düşünüyordum.. Sürekli hedeflerin gerçekleşmesi için bir ekibi yönetmek kolay değildi..  Bu düşüncelerimi paylaşınca  Satış Müdürüm  bana  "şirkette kendisi dahil bir çok satış yöneticisinin bu işi yapabildiğini  ve onları örnek almamı"  söyledi..

İyice kafam karışmıştı..  Hamit'le aldığımız kararı düşünüyor bir yandan da böyle bir görev için uygun görülmüş olmamın sevincini yaşıyordum.  Konuşmamız ilerliyor ama benim çekinik tavrım değişmiyordu..   Bir ara  "Eşimi arayabilir miyim?  O'na da bir danışmak istiyorum"  dedim..

"Tamam, tabiiki görüş"  diyerek beni odada yalnız bırakmıştı...  Hamit'i arayıp  durumu anlattım.. "Beni Satış Şefi yapmak istiyorlar"  dedim.. Cevap şu oldu ;   " Boşver.. biz kararımızı verdik, sanırım kabul etmeyeceksin.."  

Bilmiyorum dedim.. kafam karışık..  Biraz daha konuştuk ben duygularımı anlattım.. "sen bilirsin, karar senin"  diyerek telefonu kapattık..

Müdürüm içeri girince   hadi gel dedi..  yemeğe çıkalım sen düşünmeye devam et..  birlikte yemek yerken de konuştuk.. çekimser ve kararsız tavrım anlaşılır gibi değildi..

Yemekten sonra Müdürüm  "bu görev senin..  biz ekibini davet ettik bile..  duyuru yapmak üzere onları bugün saat  15:00'te  ofise çağırdık, bugün anons ediyoruz..  Şimdi sen bölgene git saat 15:00'te burada ol"  dedi..

Ben şaşkındım,  heyecanlıydım,  sevinçliydim, kararsızdım..   Çemberin ne içindeydim ne de dışında.. Durumu anlayan Feryal Hn. benim için kararı kesinleştirmiş ve yine beni zorlamıştı.. Bu duygularla ofisten çıktım..

Bölgeme gittim ama iş yapacak durumda değildim.  Kafamdan sürekli bu bilinmez durumu geçiriyor, şimdiye kadar her şeyi paylaştığım arkadaşlarımın yöneticisi olacağım fikri beni korkutuyordu.. Nasıl yapacaktım?  İçinde benden eski ve bir çok alanda farklı başarıları olan arkadaşlarım vardı..  Hatta belki beklentisi olanlar da vardı..  Niye olmasın?  şirketlerde herkesler bir üst kademeye geçmek için uğraşmaz mı?

ve saat 15:00 oldu..

Arkadaşlarla hepimiz bir toplantı odasında buluştuk..  Herkes merakla ne söylenecek diye beklerken Feryal Hn ve Genel Müdürümüz içeri girdiler  ve açıklamayı yaptılar..  O sırada sanırım arkadaşlarımın tepkilerini değerlendirmek istiyor, merak ediyordum.. Acaba sevinecekler mi? ne tepki verecekler?    Bazıları  "Aaaa öyle mi?  çok sevindim, hayırlı olsun"  derken hiç ses çıkarmayıp gözlerini kaçıranlar vardı..

Genel Mdürümüz Erol Bey  açıklamadan sonra  odadan çıktı ve çıkarken bana  "çıkışta odama bir uğrar mısın?"  dedi.. Tabii ki !!??    Biz odada biraz daha kaldık ve toplantı sonlandı..  Yöneticiler odadan çıkınca tebrik faslı başladı.. Arkadaşlarım yanıma gelip beni tebrik etmeye başladılar..  Bu sırada birkaç arkadaşımı göremedim onlar çoktan salonu terkedip arabalarına binmişlerdi..

Çıkışta Genel Müdür'ümüzün odasına uğradım..   Sanki olayları gözlemlemiş gibi bana  "yalnız olacaksın"  dedi..  Yönetimde yukarı doğru çıktıkça etrafındaki insanlar azalacaktır,  şimdiki gibi arkadaşların olmayacak, buna hazırlıklı ol.."...  demek ki alacağım tepkileri önceden tahmin etmişti..??

Böylece yeni görevimde Avon'da çalışmaya devam ettim..  Bu görüşme ve zamanlama benim için tam bir dönemeç oldu..  ve  Avon'da  daha çok çalışacak yıllarım, görecek günlerim, kazanacak dostlarım oldu..  ama ben Erol Bey'in söylediği yalnızlığın ne demek olduğunu bu pozisyonda değil ama daha da ilerde  çok iyi anlayacaktım..



Bakın bu da atama yazım.   16 yıl  geçmiş..   :))





1997 Yılında devraldığım Kibele Şefliği
Ortada Feryal Hn. 





Bu atamadan sonra 5 yıl boyunca  Kibele Şefliği'ni yönetmeye devam ettim..
Daha sonraki yıllarda Türkiye'ye açıldım :))