Bütün gün ofisteydim.. Dükkana gün içinde birçok kişi uğruyor, tanışıyor, dertleşiyor ve sohbet ediyorduk.. Dükkanların çoğu henüz boştu.. Faaliyette olan bir iki dükkandan biriydik..
Bir şey sormak isteyenler, bilgi almak isteyenler uğruyordu.. Zaman zaman evini kiraya vermek isteyenler, arsası olup ta ne yapacağını bilemeyenler de gelmeye başladı.. Onlar gelmeye başlayınca Hamit "Neden emlakçılık da yapmıyorsun?" dedi..
Ben mi? ben hiç anlamam.. dedim ama başladım..
Evlerle uğraşmak, tamirat, tadilat, yerleştirme evvel ezel çok hoşlandığım,
hatta bayıldığım bir iştir..
Emlak alım satımıyla ilgili bir iki el kitabı okuyup sonrasında işi yaparken öğrenmeye başladım..
Hamit bir ayrı şirket kurup bu işi yasallaştırdı.. Artık bir Emlakçı olarak çalışabilirdim..
Adını da Gürcan Emlak koymuştuk..
Hamit bir ayrı şirket kurup bu işi yasallaştırdı.. Artık bir Emlakçı olarak çalışabilirdim..
Adını da Gürcan Emlak koymuştuk..
Zamanımı fazlaca ayırmıyor, sadece gelen talepleri değerlendiriyordum.. Bu vesile ile bir çok kişi ile yakın ahbap oldum.. Evini bana emanet edip giden, kiracısını hiç görmeyen ve tamamen bana güvenen müşterilerim oldu... Evleri boşaldıkça ben kiralıyordum..
Bazı evleri kiralamak zordu, içinde bazı temel eksikler oluyordu..
Ev sahiplerine bilgi veriyor ve ustalara bunları tamamlatıyordum..
Nasıl bir ev aradığını öğrenip alıcıyla satıcıyı dükkanda buluşturup, tanıştırıyor ve
satışı gerçekleştiriyordum..
Bazen de evi tam göstereceğim gün taşınan ev sahibinden anahtarı alabilmek için peşine takılıyor,
taşındığı eve kadar takip edip anahtarı alıyordum :))
Bu işten de para kazandım.. Bu da bana bir "altın bilezik" dedim ve ilk kazandığım parayla
hemen gidip bir altın bileklik almıştım :))
Bu işin en zor tarafı komisyonu tahsil edebilmekti.. Rakam üzerinde pazarlık etmek kötü geliyordu.. Zaten çok hakedilmediğini düşündüğüm rakamlara sadece aracılık etmek ve
bu kadar kolay para kazanmak sonra da pazarlık etmek zordu.
Hele eskiden 1980' li yıllarda emlakçılar her gösterdikleri ev için "gösterme parası" talep ederlerdi..
Biz yeni evlenecekken her baktığımız ev için emlakçılara para ödüyorduk. Tut, tutma, beğen, beğenme farketmiyordu.. Bir keresinde bir emlakçı nasıl bir ev istediğimiz tarif etmemize rağmen bize isteğimize hiç uymayan bir ev göstermişti de yine de paramızı almıştı..
O zamanlar bu emlakçıları hiç sevmezdim.. Tabii o zamanlar emlakçılar şimdiki gibi kurumsal değildi.. Emlakçı olan kişiler başka becerisi olmayan, kolay para kazanmak isteyen kişilerdi.. Küçük bir dükkan bulan hemen bu işe girişiyordu..
O zamanlar bu emlakçıları hiç sevmezdim.. Tabii o zamanlar emlakçılar şimdiki gibi kurumsal değildi.. Emlakçı olan kişiler başka becerisi olmayan, kolay para kazanmak isteyen kişilerdi.. Küçük bir dükkan bulan hemen bu işe girişiyordu..
Eğitim gerekmiyordu.. ustalık gerekmiyordu, yaş sorun değildi..
Bizim mahallemizde de ev sayısının fazla olması nedeniyle zaman içinde bir çok emlakçı açıldı.
Ben de bu işten giderek uzaklaştım.. Böylece bir süre de olsa ev sattım, kiraladım..
Kontratlar hazırladım.. Tapu'da satışı gerçekleştirdim.. Para alışverişine aracılık ettim..
Kiracı buldum.. tamirat yaptırdım.. para aldım, verdim...
Kiracı buldum.. tamirat yaptırdım.. para aldım, verdim...
Az iş değil yani :))