Erenköy yılları aile olarak bir çok değişimi yaşadığımız bir dönem oldu..
- Hamit Beyoğlu/Tünel'deki Geçit Hanı'nda kendi işini kurup Mali Müşavirlik yapmaya başladı.
- Ben Üniversiteye aftan yararlanıp 3. sınıftan tekrar başlamıştım.. ders çalışıyordum..
- Gürcan İlkokul 2nci sınıfa burada başlamıştı.
O sıralarda da Eczacıbaşı ofis personeli için ayrı servisler düzenlemişti.. Artık sabah 7 de işbaşı yapıp 15:00 te çıkmak ve cumartesi günleri de çalışmak yerine ; 8:00-17:00 çalışıyorduk. Cumartesi günleri işe gitmiyordum :))
Oturduğumuz caddenin hemen arkasında Hamit'in abisi oturuyordu. Bu yakınlıktan dolayı birbirimizle çok sık görüşüyor, neredeyse her hafta sonu birlikte oluyorduk.
O sıralarda tüm arkadaşlarımız hayatlarını kurmak ve çocuklarını büyütmekle meşguldüler.. Yine de bu yıllar daha fazla birlikte olduğumuz, sık görüştüğümüz yıllardı..
Hafta sonlarında neredeyse her zaman Hamit'in abisinin yazlığına Şile-Domalı'ya gidiyorduk. Üstelik sadece biz yoktuk.. Onların komşuları ve arkadaşlarımız da bize katılıyordu... hep kalabalık bir grup oluşturuyorduk.. Giderken birlikte alışveriş yapar, ne yenilip içilecek kişi sayısına göre karar verirdik..
Erkekler kendi aralarında takımlar kurup maç yaparlardı..
Bu maçlara çocuklarımız da katılır, bayağı hırslı ve iddialı oynarlardı.. Önce takımları kurar, sonra her maç sonrası nasıl oynadıklarıyla ilgili kendi aralarında tartışırlardı..
Kimi zaman da ormana doğru yürür, ağaçlara tırmanıp incir yerdik..
Hamit'in incir ağaçlarından attığı olmuş incirler her tarafımıza yapışırdı.. :))
Yıllar içinde ailemiz büyüdü..
Gürcan ve Hamit hep elele, sarmaş dolaş.. Daha bebekken Hamit'in saçlarıyla oynayarak uyurdu.. Her fırsatta da o zamanlar daha kıvırcık olan saçlarına ellerini daldırır, aradaki kıvrımlarda gezinirdi..
Yıllar sonra da durum hiç değişmedi.. Hepimiz dokunmatik bir aile olarak birbirimize sarılmaya çok meraklıyız.. Enerjimizi birbirimizden böyle alıyoruz.. rahatlıyoruz.. sevgimizi böyle ifade ediyoruz..
Yaz aylarında hep Avşa'daydık.. Bizim kısıtlı 15-20 günlük tatilimizin büyük kısmı hep Avşa'da geçerdi. Ama Gürcan okullar kapanınca gider açılana kadar Annemle-Babamla Avşa'da olurdu..
Avşa'daki evimiz yıllar içinde tamamlandı. Önce bir oda sonra bir oda daha.. Sonra üst kat.. sonra bahçe duvarları.. sonra çatı.. Elimizde para oldukça hep birlikte orasını burasını yaptırmak için gücümüzü birleştiriyorduk.. Eninde sonunda babamın aşık olduğu, bizim de her yıl hevesle gittiğimiz Avşa hepimizi her yıl ağırlıyordu..
Evimiz bir odalıydı ama içinde 10 kişi kalabiliyorduk..
Aman ev küçük demiyor akrabalarımızı, arkadaşlarımızı davet ediyor, neşeyle ağırlıyorduk..
Avşa'daki evimizin temeli atıldığında ben liseden yeni mezun olmuştum.. ..
avşa 38 yıldır hala bize tatil fırsatları sunuyor.. Hala arkadaşlarımızla birlikte oluyor,
avşa 38 yıldır hala bize tatil fırsatları sunuyor.. Hala arkadaşlarımızla birlikte oluyor,
ailecek bir araya geliyoruz. Bu hatıraların varlığıyla kendimi Avşa'ya daha çok ait hissediyorum..