TV'de bu sezon başlayan Kurt Seyit ve Şura'nın romanını yıllar evvel elimden düşürmeden okumuştum. Hatta Hamit araba kullanırken yan koltukta ben kitabı okumaya devam ediyordum.. O kadar yani.. Sonra da o tadı Nermin Bezmen'in diğer kitaplarında yakalayamamıştık..
Yıllar sonra TV dizisi olunca hiç ilgimi çekmedi. Kıvanç Tatlıtuğ'un çok ön planda olması, dizide çekilen dans sahnesinin bile yılbaşı gecesi saat tam 24:00 te gösterilmesi de ne anlama geliyordu? Pazarlamaya aylar önceden başlanmıştı. Bu beni hiç cezbetmedi, merak ta etmedim. Kıvanç hayranı da değilim.
Kelebeğin Rüyası filminde oyunculuğunu ve tiplemesini çok beğenmiştim..
Dizi başladıktan 7 bölüm sonra bir gün tesadüfen diziyi izledim. Gazetelerde daha önce resimlerini gördüğüm bayan oyuncuyu çok sevdim..
O tatlı gülüşüyle insanı sımsıcak kavrıyordu.. çok sevimliydi.. ağladığında benim de gözlerim doluyordu, güldüğünde ben de gülümsüyordum.. Duygusunu bana tam olarak geçiriyordu.. Kıvanç Tatlıtuğ ile kıyaslanmayacak bir oyunculuk sergiliyordu.
İki farklı rolde izlediğim iki farklı Kıvanç arasındaki farkı yaratanın yönetmen olduğunu çok iyi anladım. Yılmaz Erdoğan'ı çok takdir ettim. Kurt Seyit olarak çok klişe bir tipleme olmuş... bakışlar.. saçlar.. olmamış.. Dizinin kötü senaryosu ve yönetmenin bu dizideki başarısızlığına rağmen sadece Farah Zeynep Abdullah için diziyi seyretmeye devam ediyorum..
Sonra acaba kimdir? diye araştırdım.. Bir de ne göreyim??
Farah Zeynep Abdullah "Kelebeğin Rüyası" filminde Mert Fırat'ın sevdiği kadını Mediha'yı oynamış. Bu filmi seyrederken ve o acıklı sahnelerde ben gözyaşı dökerken seyrettiğim, gönül telimi titreten kişi aynı kişiymiş.
Öyle bir Geçer Zaman ki.. dizisinde de oynamış.. seyretmediğim için bilmiyorum..
Ödüller kazanmış.. Çoookk sevimli... hele gülüşü... Konuşmasını izlemek için tıklayın..
Farah Zeynep Abdullah Röportajı için tıklayın..
Umarım bundan sonra da izlemeye devam ederiz..