Geçen gün Ertuğrul Özkök TV'de "şu sorunlu gündemi bırakıp hayatımızı neşeyle yaşayabilsek, eğlenebilsek, her gün, her kanalda ve her konuda tartışma var" dedi.. gündemimizden problem eksik olmuyor.
Bugün Serdat Turgut yazısında "Burada köşe yazarı olacağıma keşke bu ülkelerde eğitimsiz park bekçisi filan olsaydım daha mutlu olurdum herhalde...keşke burada doğmamış olsaydım" demiş..
Mukayese edilmeyecek durumdayız.. biz az gelişmiş birr ülkeyiz... ben de aynı duygular içindeyim.
Araba markalarında, alışveriş merkezlerinin büyüklüğünde değil gelişmişlik.. Kültürde, eşitlikte, özgürlükte, sanatta, sporda, bilimde, sosyal hayatta, eğlence anlayışında, trafikte, ekonomik dürüstlükte, iş-sosyal hayat dengesinde, insana saygıda..
- Ben de Amerika'daki gibi TV seyrederken, sokakta dolaşırken, bir maça gitmişken eğlenmek istiyorum. Eğlenmenin ne demek olduğunu yeniden öğrenmek, heyecanlanmak, coşmak, bir çok seçeneğe sahip olmak, eğlenirken yorulmamak, çıkışta trafiğe takılmamak istiyorum.
- Yer altında trenler olsun, hiç takılmadan tam zamanında istediğimiz yere gidelim istiyorum. Trafik olur diye gidemediğim Boğaz'a, Emirgan'a, Tarabya'ya, Hisar'a daha çok gitmek istiyorum. Trafik yoğun diye gidemediğim Anadolu yakasında oturan akrabalarımla, arkadaşlarımla daha çok buluşmak istiyorum.
- Ben de bir stada maç seyretmeye gittiğimde içindeki kafelerde oturmak, tertemiz yemekler yemek, oyun başlayana kadar da eğlenmek istiyorum.. Oysa Atatürk Stadının dışı dumandan geçilmiyor, her yer seyyar satıcı dolu. Stadın içinde ise hiç bir şey yoook..
- Ben de trafikte tüm Dünya'daki gibi zaman kaybetmeden istediğim yere kolayca ulaşmak istiyorum. TEM'de giderken TIR ların arasında kalmak istemiyorum. Trafikte 2-3 saat zaman kaybetmek istemiyorum.
- Benim de şehrimde kocaman parklar olsun, buralara kolayca gidebileyim, içinde spor parkurları olsun, etkinlikler düzenlensin, sokaklarda müzik grupları müzik yapsın, insanlar sokaklarda eğlensin, dinlensin istiyorum..
- Televizyonda spikerlerin yüzü gülsün, haberleri gülümseyerek versinler, canlı olsunlar, ses tonları bana enerji versin, tartışma programları hiç olmasın, eğlence programları beni eğlendirsin istiyorum.
- Ben de müzikaller, dev sahneler, dev prodüksiyonlar görmek istiyorum. İçinde çeşitli etkinliklerin olduğu Büyük Kültür Merkezleri istiyorum.. Şehrimin caddelerinde çeşitli etkinlik haftalarını duyuran, sanata dair flamalar dalgalansın istiyorum.
- Şehrimin denizleri tertemiz olsun, kumsalları olsun, buralardan denize girelim, spor yapalım, kafelerinde oturalım, yürüyelim, bisiklete binelim istiyorum. Buralarda bir çok spor malzemesi ucuza kiralanabilsin, satın alamayan da kullansın istiyorum. Boğazda ve denizlerimizde sörfler, yelkenliler görmek istiyorum.
- Karşıdan karşıya geçerken hep ışıklar olsun, olmayan yerlerde de arabalar beni görünce dursun ve bana yol versin istiyorum. Araba sürücülerinin daha sabırlı ve sakin olmasını istiyorum.
- Trafik polislerinin trafiği düzene koymasını istiyorum. Sadece rutin kontrolleri yapmalarını değil, trafiğin içinde kural dışı tüm hareketleri yakalamak üzere çalışmalarını istiyorum. Cezalar ağır olsun ama adil olsun istiyorum. Önümden yılan gibi kıvrılıp bir sağ bir sol yapıp hayatımı tehlikeye atan arabanın mutlaka yakalandığından emin olmak istiyorum.
- Kurallara uymayanların birbirlerini uyarması yerine sistemin kuralları takibini istiyorum. Kurallara uymadığı için insanlarla tartışmak yerine sistem onları eğitsin, uyarsın ve yakalasın, cezalandırsın istiyorum. Birbirimizi terbiye etmek durumunda kalmayalım istiyorum.
- Bir sorun için bir kuruma gittiğimde, benimle ilgilenilsin, bana yardımcı olmak için evrağımı eline alsın ve ilgiliye kendi götürsün, herkes işini başından sonuna takip etsin, ona buna havale etmesin istiyorum.
- Evlerimizin mobilyaları ve dekorasyonu öncelikli olmak yerine sokakta geçirdiğimiz zaman değerli ve öncelikli olsun, sokaklar evimizden güzel olsun... İşinden çıkan evine TV başına gitmesin, sokakta eğlensin, yesin, içsin, sohbet etsin istiyorum.
- Oturduğum apartmanda insanlar pencereden izmarit ve meyve kabuğu atmasınlar, otopark yeri için münakaşa etmesinler, kapı önlerine ayakkabı bırakmasınlar, balkonları ardiye olarak kullanmasınlar, tüm balkonlar çamaşırlar yerine çiçekler içinde olsun istiyorum.
- Okullardaki ağır müfredat ve anlamsız bilgi yerine, araştırmacı, proje üreten, yürüten, hayatın içinde, sosyal, sportif nesiller yetişsin istiyorum. Utanmayan, ezilmeyen, kendini rahatça ifade eden, bilgiyi olduğu gibi almak yerine sorgulayan, araştıran, analiz eden bir gençlik istiyorum.
Daha ekonomi, eşitlik, adalet, siyaset konularına hiç değinmemişken..
Bu nasıl olacak? Peki ben nasıl mutlu olacağım? Bütün bunları yaşayan ülkeler ağzımda bir kaşık bal tadında.. Bu kadarla nasıl yetineceğim?