Buenos Aires' ten aksamustu ayrilmak uzere havaalanina gittik. Otel gorevlisi otobus yok, ancak taksi ile gidebilirsiniz dedigi halde, otobusu bulup, yolculugu sadece 5 liraya getirdigimiz icin cok mutluyuz ;))
Bu uzun ucusta once Arjantin den Houston a 10,5 saat ucacagiz... havaalanina indikten 1,5 saat sonra da baska bir ucakla Houston dan Los Angeles a yaklasik 4 saat ucacagiz. Toplam ucus saatimiz 14,5 saat olacak ;)
Gozumuzde buyutmuyoruz, nasil olsa gece ucacagiz, uyuruz..
Check- in islemlerini onceden internetten yapmisiz. Bankodaki gorevliler cok cana yakin.. ama ne diyorlar aaaaaaaa... ilk ucusunuzu ayri koltuklarda, ikinci kisa ucusunuzu yanyana oturarak yapabileceksiniz diyorlar..
Olmaaazzzz.. diyorsak ta maalesef yapacak bir sey yok.. ancak ucak icinde rica ile degistirebilirsiniz, uzgunuz.. diyorlar.
Ne yapalim, hallederiz insallah.. Bu sasirmis, korkulu resmimiz de yasadiklarimizi yansitiyor :)
Ucak tam saatinde yolculari iceri aliyor. Daha kapidan iceri girerken hosteslere yer degisikligi istedigimizi soyluyoruz, tamam bakariz diyorlar. Orada bulunan sivil giyimli bir gorevli yer numaralarimizi aklinda tutuyor. Ben ondeyim Hamit en arkada.. hem yerine dogru ilerliyor, hem de bana el salliyor ;))
Iki kisilik koltuk var ben cam kenarindayim, yanimda oturacak adam geliyor :( Yer degisikligini rica ediyorum, neresi diyor ama arkada oldugu icin isteksiz, yine de bir bakalim diyorum adami alip arkaya ilerliyorum. Tam arkaya vardigimda ucaga binerken numaralari aklinda tutan gorevli " simdi herkesi yerine oturtuyorum" dedi. Cinli kizi, bir genc cocugu iki kisilik yerden kaldirip onlarin ikisini de cam kenari olacak sekilde bizim yerlerimize oturttu, onlarin yerini de bize verdi.
Herkes nasil mutlu anlatamam.. O kadar yolcuyu bu uzun ucus icin tam zamaninda oturttu, herkesi kisa surede organize etti, bravo dedim icimden, Cinli kiz ise gorevliye poz verdirip fotografini cekti ;)) Artik haziriz.. kulakliklar takildi, ekranda bir film bulundu.. ucak geri geri yerinden cikmaya basladi... ilk hamlede egzos dumaninin kokusu iceri bile girdi, duman saldi.. oylece camdan bakarken ucagin yanina bir arac geldi, sonra biri daha, sonra biri daha.. Sonra Kaptan in sesi duyuldu. Bir ariza yuzunden hareket edemiyoruz. Mekanik bu arizanin cozulmesi icin ucus guvenligimiz icin gerekiyorsa yapilacak. Tabii ki deyip bekliyoruz.. bekliyoruz... bekliyoruz.. bekliyoruz.. Tam 3 saat sonra bir anons. Ucaktaki ariza giderildi.. ancak yine de ucus guvenligimiz icin kontrol amacli test yapilacak, biraz daha bekleyecegiz...
Ucagimiz tam 4 saat rotarla gece saat 02:00 de hareket etti. Bu dort saati ucaktaki koltugumuzda gecirdik, uzerine de 10,5 saat ucusu ekleyince 14,5 saat etti. Gece 2 den sonra aksam yemegi yedik :))
Ucagimiz American Airlines. Hosteslerimiz harika. Hepsi olgun, bakimli, gri uniformali, gri-mavi gozlu.. Onlari gorunce guven duyuyorsunuz. Tecrubeli, esprili, enerjik.. Once gozleri, sonra ses tonlari, konusmalari cok hosumuza gidiyor..
Bir yandan da indikten sonra tekrar binecegimiz ucagimizin kactigini dusunuyoruz. Ucaktaki tum yolcular Huston a gitmiyor, cogunun baska ulkelere aktarmasi var.
Bir de Huston da inip pasaport kontrolunden cikacak, cantalarimizi alacagiz.. sonra tekrar Los Angeles icin ayni islemleri tekrarlayacagiz.. Hangi ucaga ne zaman binecegiz? kime derdimizi anlatacagiz? buluruz bir yolunu deyip caresiz kahvaltimizi yapiyoruz.
Ucagimiz sag salim Houston a iniyor. Bir ohhh cekiyoruz.. Kocaman ucak kus gibi alana konuyor. Herhalde diyorum simdi cikista bizi birileri bekleyip alel acele baglantili ucagi olanlar acele edin,
suradan, buradan .. diyecekler kostur, kostur... diye dusunuyorum.. bizde genelde kapida beklerler, seslenir, suradan, buradan diye yonlendirirler.. aaaaaa bizi hic bekleyen yok.. oylece ciktik ucaktan gidiyoruz.. Once pasaport kontrolu icin siraya girdik, ardindan cantalarimizi aldik. Cikisa dogru ilerlerken sol tarafa hazirlanan bankoda bes Amerikan Airlines gorevlisi tek tek ucuslari organize ediyorlar.. Ohhh bir sevindik..
Elimizde kacirdigimiz ucagin biletleri.. Hemen ilk ucusla sizi gonderecegiz diyorlar. Yine hepsi olgun, bakimli., hizli, tecrubeli, yine gri-mavi gozlu.. Merak etmeyin, kusura bakmayin... sirada sadece onlari hayranlikla seyrediyoruz.. Bize saat 14:00 icin bir bilet veriyor. Coookkk gec, saat su anda daha 10:00. Biz rica edince, tekrar bakiyor.. onceki ucaga yedek yaziyor. Ama ucak 11:00 de, az zamanimiz var.. Hemen pasaport kontrolune siraya giriyoruz.. ben uacagimiz var falan diyorum ama oradaki gorevli zaman var, sirada bekleyin yetisirsiniz, ben burdayim.. diyor..
Pasaport kontrolu, cantalarin bagaja verilmesi, guvenlik kontrolleri.. hepsi tekrar yapiliyor.. hemen ucagin kalkacagi kapiya gidiyoruz. Yolcular iceri alinmaya baslamis.. Yedek oldugumuzu gosteren
biletleri uzatiyorum. Tum yedek biletleri onceden bastirmis, onune dizmis. Bize hemen yan yana 2 bileti secip veriyor, ucaga biniyoruzzzz ;)))
Yine ucagi 5 dakikada oturtuyorlar, ari gibiler.. Bavulu yukari koyamayanlarin bavullarini sip diye yerlestiriyorlar.. Bize biletleri veren bayan iceri girip Hostese herseyin tamam olup olmadigini soruyor. Her sey gayet guzel, herkes yerinde, ucak dolu, yedekler mutlu ;)) ikisi de ucagin farkli
bolumlerinden birbirlerine seslenip bas parmaklariyla bravo isareti yapiyorlar.. sesleri gur, gulumsemeleri buyuk..
Los Angeles ta cikista kontrol falan yok, cantalari aldik, disardayiz.. Otelimizin havaalanindan shutteli var. Havaalaninda Hotels Shuttels bankosundan telefonu kaldirip otelinizi ariyorsunuz, hemen araba gonderiyorlar. Hangi Havayolu sirketi? kacinci kapidasiniz?... daha once hic boyle bir hizmetten yararlanmadik.
Bize soyledikleri kirmizi Hotels shuttle alanina cikip bekliyoruz. Hayretle bakiniyorum.. onumden yuzlerce shuttle geciyor.. Bir suru otelin, araba kiralama firmalarinin Avis, Hertz in koca koca otobusleri ring seferler yapiyorlar. Hepsi sikir, sikir, degisik modellerde.. Yine diyorum Amerika yapmis yapacagini.. Bir- iki yolcu icin koca koca arabalara ring yaptiriyor.. Aklimda kalacak en buyuk Los Angeles zenginligi bu shuttel lar oluyor.
Boylece uzun bir gece isiltili shuttler la goz kamastiriyor. Soforler hemen iniyor, bavullari araclara yukluyor.. Kim nerede kaliyor anliyorsunuz.. aaaa bu cocuklar Hilton da mi? bu otelinki bos ...
Otele gidince, metroya biz sizi yine shuttel ile birakiriz..diyorlar.. ne guzel.. kolay zannediyoruz ;))