Miami sahili karadan hiç görülmüyor. Resimlerde gördüğümüz manzaralar denizden çekildiği için müthiş. Karadan ışıl ışıl otelleri göremiyorsunuz. Ana kara ile adaların arası epey acık, haritadan görüldüğü gibi yakın değil. Kara tarafındaki otellerin önü deniz ama oralardan denize girilmiyor, sahili yok, sadece deniz manzarası var.
Palmiyelerin gövdeleri sanki traşlanmış gibi, hiçbiri saçaklı değil.. Bu durumda gövdeleri bizimkilerden daha ince. Yollar genis, etrafında ağaçlar, yeşillikler.. kıyıdaki en güzel caddeler böyle.. arkadakileri henüz gezmedim, onları birkaç gün sonra gezeriz sanırım.
Miami de bir gece kalıp Orlando' ya geçiyoruz. Sabah kahvaltımızın ardından bir taksiye atlayıp bu sefer Miami Beach' teki Hertz'e gidiyoruz. Yolun karşısı aslında ama adaya geçebilmek için dünya yol gidiliyor. Öyle uzun bir yapısı var ki, sahil hiç bitmiyor sanki..
Hertz in bulunduğu bölge sosyetik otellerle dolu, işte burası Miami-Beach.. Birçok ünlünün gelip tatil yaptığı bölge.. sahili henüz görmedim ama kocaman yeşil ağaçlar içindeki bu görkemli oteller gerçekten güzel görünüyor. Bizim Antalya ya benzemiyor. Otellerin sadece içi değil dışarsı da çok güzel. yollar şahane..
Hertz İstanbul'dan yaptığımız rezervasyonu buluyor ve görevli "size çok güzel bir araç vereceğim" diyor.. Herhalde diyorum seçtiğimiz aracın az kullanılmışı demek istiyor. Beraber parka gidiyoruz.. görevli aracımızı getiriyor. Ne güzel bir kırmızı, amaninnn , bu ne harika deyip içine kuruluyoruz..
Aracımızı otomatik vitesli seçmiştik, canim oğlum Gürcan' da benim telefonuma her zaman olduğu gibi yine gideceğimiz bölgelerin haritasıyla IGO yükleyerek navigasyon ihtiyacımızı da karşılamış oldu. Zaten navigasyon olmasa bir adım gidemeyiz. Çantaları yükledik, gideceğimiz adresi navigasyona yükledim, telefondan hanım kızımız ;)) konuşmaya başladı, yola çıktık..
Teknoloji isleri ne kadar kolaylaştırdı. Ucaklar, bilgisayarlar, internet, navigasyon, google olmasaydı nasıl dolaşırdık acaba.? Teknoloji seyahat özgürlüğünü sağladı, uzakları yakın eyledi..
Miami-Orlando arasındaki yol bir cennet parçası. Gir git hep aynı manzara.. Geniş ve dümdüz bir yol, etrafta minik göller, kanallar, ağaçlar, palmiyeler, yeşil düzlükler, golf sahaları. Çok zevkli bir sürüş, bir de radyo kanalı bulduk ki keyfimize diyecek yok..
Orlando' ya gelmeden önceki Kisimmee bölgesinde kalacağız. Lake Berkley kıyısında. Bizim yıllar önce bir hissesini aldığımız Isviçreli Hapimag 'ın Avrupa dışındaki tek Amerika tesisi bu. Navigasyon bizi kapıya kadar getiriyor. Harika bir bölge.
Bugün bizi hep şaşırtmaya devam ediyor, harika bir eve ve harika bir tesise yerleşiyoruz..
Kaldığımız ev iki katlı, içinde 6 kişi kalsak olur yani.. Keşke sevdiklerimiz de yanımızda olsalardı diye düşünüyoruz...