Evlenme Kararımı Nasıl Verdim?

Genç kızken bazen kiminle evleneceğimi düşünürdüm.  Şu anda acaba ne yapıyordur?  Kaç yaşındadır?
Nasıl biridir?

Şimdi düşündüğümde ise  "Aşk Tesadüfleri Sever"  filmi aklıma geliyor. İnsanın hayatında birçok şans ve karar anı  dönüm noktası oluyor.

Ancak yine de tüm seçim ve kararlarımız yaşanacakları belirlemeye yetmiyor. Sadece iyi bir başlangıç olarak kalıyor.  

Bu seçim ve kararlardan sonra değişimler, dönüşümler, kararlar ve olaylar ortaya çıkıyor.  Yani iyi bir evlilik için iyi bir seçim yapmak yetmiyor.

Bundan yıllar önce 1984 yılında  (o yılda 3 yıllık evli ve 2 yaşında bir çocuk sahibiyim) İstanbul Şehir Tiyatroları  Gençlik Günleri  düzenlemeye başladı.

Her yıl 19 Mayıs haftasına gelen bu kutlamaların  29. su  bu yıl gerçekleştirildi.  İlk yıl düzenlenmeye başladığında ben de oradaydım.  Evliydim ama henüz 24 yaşındaydım.. Yani gençtim.. Her gün iş çıkışı Harbiye Şehir Tiyatrosu'na gidiyordum. Çeşitli söyleşilere, gösterilere, panellere katılıyordum..  Dinlediğim herkesin farklı bakış açılarından zenginleşiyordum.
Önceki yazılarımdan İşler-Güçler'de bahsettiğim dönem.. Açlık dönemim :))


İlk yıl Gençlik Günleri düzenlendiğinde  Şehir Tiyatrolarında
Genel Sanat Yönetmeni  Gencay Gürün'dü.   O'nun önderliğinde Şehir Tiyatroları çok farklı bir alanda faaliyet göstermeye başladı.

Organizasyonun büyük kısmını Tiyatroda  Dramaturg olarak çalışan
Murathan Mungan  ve  Yıldırım Türker  üstlenmişti.

Murathan Mungan değişik bakış açısı ile gençlerle söyleşiler, paneller düzenliyordu.
O zamanlar kendisi de çok gençti.

Aynı zamanda bazı söyleşilerden sonra kitaplarını imzalıyor, ben de hemen kitabımla gidiyorum.
1 Mayıs'86'da  İstanbul'da  İlk mi? son mu?  demiş...  Bu Son İstanbul mu?


Tartışmalar yapılıyor. Gençlerin hepsi bir salonda. Konu  "Gençlik Nedir? Ne zaman başlar Ne zaman biter?"

Çeşitli görüşler var. Murathan Mungan gençlik kavramının iş hayatı başlayana  kadar devam ettiğini, para karşılığında bir iş yapmaya başlandığında sorumluluklarımızın ve  hayatımızın  başka bir boyuta taşındığını söylüyor..

Bu sohbet ve tartışmanın bitiminde herkes dağılırken yanıma  Murathan Mungan  geliyor ve  "şimdi İstanbul Radyosu'nda bir programa katılacağız gelir misiniz? " diyor.. heyecandan kalbim duracak.. hayranı olduğum biri beni  davet ediyor.. hem de radyoya..  :)

Benimle birlikte 3  genç  ve Murathan Mungan Şehir Tiyatrosu'nun hemen yanı başındaki  İstanbul Radyosu'na  gidiyoruz. Murathan Mungan  bize sorular soruyor, Gençlik Günleri'ndeki etkinlikler konuşuluyor.

Arada istek bir müzik parçası bize sorulduğunda yanımdaki kişiler benim o zamana kadar hiç duymadığım parça isimlerini  söylüyorlar. Stüdyo Şefi ezbere parçaların kaç dakika sürdüğünü biliyor.  Her istenen parçanın süresini  dakika ve saniye olarak söylüyor.  Birkaç parça içinden süresi uygun diyerek istek parçayı anında çalıyor.  Antony Lloyd Webber'den   "Phantom of The Opera" .

Gençliğim Orhan Gencebay, Mine Koşan, Nilüfer, Ajda Pekkan, Gülden Karaböcek, İlhan İrem'lerle,  Radyodaki   "Türkçe Sözlü Hafif Müzik"  programlarıyla geçmiş..

Evlendiğim yıllarda da 1981-1984 arasında sürekli olarak Yeni Türkü, Ezginin Günlüğü dinliyoruz.  "Gelmiyorsun"  ve  "Seni Düşünmek Güzel Şey"   Hamit'le dilimizden düşmüyor, sözlerin tamamını  ezbere bilip, arabada sürekli bu şarkıları dinleyip, söylüyoruz.  

Bu istek parçası ise  bana tamamen yabancı... Ancak dinlerken çok beğeniyorum.  Müzik çeşitliliği  konusunda da  açlığım bu söyleşiyle başlıyor.  Hatta 16 yıl sonra  Phantom of the Opera'yı seyretme şansım da oluyor.


Radyoda konuşma sırası bana geldiğinde Murathan Mungan bana diğerlerine sorduklarından daha faklı bir soru soruyor.   Evlilik kararınızı neye göre verdiniz?  Bilinçli bir tercih miydi? diyor..  Evlilikten ve Genç olmaktan bahsediyoruz. (Bu arada evli olduğumu da anlamış olduğunu  anlıyorum :))

Program bir hafta sonra Cumartesi günü Radyo'da  yayınlandı. Ben o yıllarda Eczacıbaşı'nda Cumartesi günleri de çalıştığım için iş yerimde arkadaşlarla radyo başına toplanarak dinledik. Aynı zamanda konuşmaları bir kasete kayıt yapma şansım da oldu.  Daha sonra bu kaseti yıllarca sakladım ve dinledim. Taaaki  Gürcan   kasetlerle oynarken kasetteki kayıt üzerine  kendi sesini kaydedene kadar  :((   aauuuuu,  baaabbuuuuu...

Soruya dönersem :  evlilik kararını bilinçli mi aldım?   bunu kim bilebilir ki?  O zaman verdiğim kararların hangisinin altı dolu?  Kendimi ne kadar tanıyorum?  küçüktüm...  21 yaşındaydım evlenme kararımı verdiğimde.  6 aydır tanıdığım, bana ilgi duyan, sakin ve huzurlu, eğlenceli biriyle evlendim.   Hepsi bu..   Şimdi gel de bunu Radyo'da anlat :)

"Benimki şanstı"  dedim kurtuldum..  :)