30 Yılı Kutlama

Ben de ilk defa gördüm.. Masalara tüller giydirilmiş, tabaklar hazırlanmış, orkestra hazırlıklarını yapıyor. Saksılarda sardunyalar, kokulu sarmaşıklar.. hepsi hazır :))

Misafirlerimizi öpüp, sarılıp, slayt gösterisi yapılacak salona oturuyoruz.
Gürcan bağlantılar ve gösteriyi, ses düzenini ayarlıyor ve seyretmeye başlıyoruz. 

Bir yandan çocukluk resimlerimiz geçiyor, bir yandan şarkılar..



Davetli olan herkesin mutlaka bir resmi ya da hikayemizin içinde hikayesi var :))
Bu yüzden seyredenler ya gülüyor, ya etrafa laf atıyor ya da bize sesleniyor.. Herkes zaman içinde bir yolculuk yapıyor, o resmi hatırlıyor, belki o ana gidiyor. Hepimiz  aynı  geminin yolcularıyız. Bir çok ortak anımız var, birlikte hayatı paylaşmışız....  Bu yüzden birlikte kahkaha atıyor, birlikte hüzünleniyoruz.

45 dakika boyunca geçmişe yolculuk yaptık ve alkışlarla sunumu sonlandırdık.. Dostlarımızdan birçok teşekkür aldık.. İzlerken bu dakikalar boyunca geride ne bıraktığımızı, nasıl bir hayat yaşadığımızı, kendi hikayemizi nasıl gördüğümüzü de paylaşmış olduk.. Çoğumuzun gözlerinde yaşlar birikmişti.. Duygulanmıştık..

Hep birlikte masalara oturduk ve Nikah Töreni başladı :))  Biz tam orkestranın önünde ayaktayız, ortada bir uzun ayaklı kokteyl masası var. Nikah Memurumuz komşumuz Mustafa :)) Üçümüz de ayakta duruyoruz.


Mustafa konuşmasını yapıyor, bana evlilikle ilgili kararımı sorunca anneme sesleniyorum.. "Ne dersin anne?".. Annem de önce   "biraz düşünelim"   diyor, ama sonra 
"Pek de düşünmeye gerek yok, iyi bir çocuğa benziyor, verdim gitti" diyor :))  

Ben de biraz TV'deki evlenme programlarındaki gibi  Hamit'e "nelerden hoşlanırsınız?  nasıl biriyle evlenmek istersiniz? emekli maaşınız var mı?" gibi sorular soruyorum. :))

O'da gezmeyi severim. Evleneceğim kişi kısa saçlı, beyaz elbiseli olmalı.. diyor :))
Tarifi ne kadar da bana benziyor ..


O sırada arkadaşlar da sesleniyor "Arda şunu da sor, bunu da sor" diyorlar..  bir sürü komik sorular geliyor.  Kulağın duyuyor mu? 
Yokuş çıkabilir misin?

Tüm cevaplardan sonra sarılıyoruz ama Mustafa "durun daha sizi evlendirmedim, niye sarılıyorsunuz? acele etmeyin"  diyor.. Doğru.. Nikah Memurunu unuttuğumuzu hatırlıyoruz.. Mustafa konuşmasını tamamlıyor, bize bundan sonrası için tavsiyelerde bulunuyor. Bana estetik ameliyatlar, Hamit'e renkli haplar..

Sonunda yüksek sesle EVET diyor ve sarılıyoruz. Evlenme Cüzdanımız bir peçete oluyor.. 
Bu da Nikah Memurunun hazırlıksızlığı :))

O sırada müzik çalmaya başlıyor ve ilk dansımızı yapıyoruz. Eğlence saatler sürüyor. Arada Oya yanıma gelip "sizi sahneye alalım, takı töreni başlayacak" deyince neye uğradığımı anlamıyorum. Hamit'le yanyana duruyoruz. Oya'nın elinde mikrofon bağıra bağıra anons ediyor..


Gelinin Satış Direktöründen beşi bir yerde.. Gelinin iş arkadaşlarından Adana Satış Şefi Nalan'dan bir Adana Burması.. Özlem'den bir Adana Burması.. Emel'den bir tam altın, Damadın arkadaşı Vedat ve Aytül'den bir bilezik.. Herkes kuyrukta.. sırası gelen ya Adana Burması takıyor ya da Tam Altın... Boynumda kırmızı kurdeleye dizili beşi bir yerdeler, kolumda bilezikler :)) Takı Törenini adabıyla yaşıyoruz.. 
Tek farklı olan tüm takıların sahte olması :))

Bu arada çiçekçiler gelip muhteşem çiçekler getiriyorlar.  Ekin'in doğumu nedeniyle gelemeyen Diyarbakır'dan Banu  ve  İzmir'e gitmek zorunda kalan Yeşim'den..  Herkes hayalinden hediyeler planlamış esprili, anlamlı, (konuşan çikolatalar, kocaman bir nazar boncuğu, yeni evli motifli kahve fincanı......)

Bazı muzip arkadaşlar da bana çeyiz :))   olarak bazı eşyalar almışlar gizlice arka salonda onları veriyorlar :)) 
Gülmekten kırılıyoruz.  Ben hediyeleri açıyorum bir yandan da sürekli videoya çekiliyorum :))

Yine eğlenceye devam ediyoruz. Birden elektrikler kapatılıyor. İçerden dışarıya bizim kızlar çıkıyorlar, ellerinde mumlar.. kınalar.. Böylece Kına Gecesine geçiyoruz. Ortaya konulan iki sandalyeye oturuyoruz. Bana bir muhteşem Kaftan giydiriyorlar. Hamit'e bir Fes.  Etrafımızda şarkı söyleyerek dönmeye başlıyorlar.


Elimize kınalar yakılıyor.  Ben ağlamış gibi yapıyorum.. çünkü o sırada aslında gülmekten ölüyorum :))


Kına Gecesi bittikten bir müddet sonra ışıklar yine sönüyor. 
Bu sefer Pastamız geliyor. Bembeyaz bir pasta.. üzerinde kırmızı güller.. fişekler patlıyor, ortalık ışıl ışıl..  






Pastayı kesip birbirimize yediriyoruz. Kutlamalar saatlerce böyle devam ediyor.. Hep birlikte zıplıyor, dans ediyor, birlikte şarkılar söylüyoruz.
Öyle güzel oluyor ki..  hayal ettiğimizden  çok daha  güzel bir gece geçiriyoruz..

Gece için sadece biz hazırlık yaptık sanıyorduk, oysa arkadaşlarımız da bizim için hazırlık yapmışlar..
Biz sadece bir evlilik kutlaması diye bakarken, arkadaşlarımız bizim için Kına Gecesi ve Takı Töreni de organize etmişler, hediyeler almışlar, çiçekler göndermişler..
Onların da perde arkası hazırlık hikayeleri var. 


Böylece  2011 Yılında unutulmaz bir  30. Yıl Kutlaması  yaşadık..  
Biz evlendiğimizde iki kişiydik.. akrabalarımız  ve birkaç arkadaşımız vardı. 
Yaşanan  bu 30 yıl içinde ne çok kişiyi biriktirdiğimizi ve 
ne kadar  kalabalık bir aile olduğumuzu bir kez daha hissettik.






Bu 30 yıla anlam katan, güzelleştiren kişiler, yollarımızın kesiştiği, hayatımıza değen, birlikte anılarımızı paylaştığımız  akrabalarımız, arkadaşlarımız, komşularımız ve çocuklarımız..
. Hayat  sizlerle paylaşınca güzel..
  İyi ki varsınız..






Bugün 
22 Haziran 2013   

Evliliğimiz 
32 yaşında :)



Hepimize daha nice 
mutlu yıllar ...