Yazımda Ferhan Şensoy'dan bahsederken şöyle yazmıştım ;
Şimdiye kadar çoğunlukla tesadüflerle sevdiğim kişilerle karşılaştım..
Ama kader bizi her zaman sevdiklerimizle buluşturmuyor.
Bazen de bizim onların peşine düşmemiz, bulmamız gerekiyor. Ben de öyle yaptım..
Bazen de bizim onların peşine düşmemiz, bulmamız gerekiyor. Ben de öyle yaptım..
demiştim.. geçen hafta "Burada Laf Çok" programında konuk olarak Ferhan Şensoy'u izledim.
Ferhangi Şeyler'i oynarken gazeteleri o anda görmediğini önceden hazırlık yaptığını söyledi. Turnelere giderken uçakta okumak üzere 10-15 gazete aldığını, bazı iç sayfa haberlerini ön sayfaya monte ettiğini, çizdiğini, işaretlediğini, uzun bir hazırlık safhası olduğunu, oyun güncel ve günlük haberleri kapsadığı için tüm hazırlıkları yolda giderken tamamladığını, uçakta da çalıştığını anlattı.
Hatta o gazeteleri okudukça ve kenara koydukça etrafındaki yolcuların "okuduysanız alabilir miyiz?" sorusuna maruz kaldığını, ancak onlara "maalesef veremem bu gazeteler sahne aksesuarım" dediğini anlattı.
Pazartesi günü Antalya'ya uçmak için havaalanındayken Ferhan Şensoy'u gördüm !
Sabahın 8'inde bir elinde bavulu, bir elinde kocaman bir blok olmuş gazeteleri, rahat etmek için gözünde güneş gözlükleri.. Kokpit Cafe'ye doğru ilerliyordu.. Tam yanımdan geçti..
Arkasından hikayesini hatırlayarak bakakaldım..
Sanırım bir turneye gidiyordu, "Ferhangi Şeyler" için.
Şimdi tekrar başa dönersem ;
Şimdiye kadar çoğunlukla tesadüflerle sevdiğim kişilerle karşılaştım..
Ama kader bizi her zaman sevdiklerimizle buluşturmuyor. demiştim..
Yanlış demişim.. Yani inanamıyorum.. :))