Tüm mahalleden arkadaşlarımın katıldığı bu doğum günlerimde babam müzik çaldığımız teybi ayarlar, bahçeyi bu davete uygun hale getirirdi.. Annem en tatlı limonatalarını yapar, çeşitli ikramlar hazırlardı. Birlikte alışverişe çıkar, genellikle Fatih'teki iyi butiklerden bana kıyafet alırdık.
Bayram gibiydi benim bu günlerim.. Hatta daha da güzeldi, çünkü sadece benim için bir şeyler yapılıyordu :)
Arkadaşlarım da çoğu kitaptan oluşan, ilk sayfasına benim için dileklerini yazdıkları hediyelerini getirirlerdi. Mesajlar genellikle birbirine benzerdi.. Dans eder, uzun saatler boyunca eğlenirdik.. Birçok hediye zamanla yok olduğu halde bu kitaplar uzun yıllar yaşadı ve her seferinde açıp açıp bu güzel dilekleri okudum..
Yakın zamanlarda kutladığım
doğum günlerim de benim için unutulmazdı.. Daha doğrusu kutladığım demek doğru
olmaz, benim düzenlemediğim ama sürprizleri olan kutlamalar yaşadım.. Demek ki daha küçükken doğum günlerimizi biz organize edip davet ediyoruz, büyüyünce hatırlanmayı
bekliyoruz. Neden acaba?
Ancak bir keresinde doğum
günüm şirkette hatırlanıp kutlanınca kutlamaya doyamayıp eşimi aradım.. “Akşama
bir programımız var mı?” diye sorunca
“Yooookkk, ben zaten karşıya geçiyorum, geç gelirim herhalde” deyince içimden “Hah
dedim.. unutmuş”..
Beklemeden kendim için bir
parti düzenledim. Önce eşimi hemen telefonda davet ettim, yolda pasta alıp eve geldim. Komşulara
seslenip “Haydi gelin bugün benim doğum günüm, birlikte kutlayalım” dedim. Öyle güzel oldu ki, aynen küçükken yaptığımız gibi..
Bir
de hiç zamanı değilken, ama fırsat bulunmuşken, sadece beraber kutlayalım diye
sürprizlerle karşılaştığım, hiç beklemediğim anda kutlanan doğum günlerim oldu ki, hepsinin uzun bir hikayesi
var. Bunları sizlerle paylaşacağım..