Önce Okudum..yetmedi.. Resimlerini de yaptım..




1986 Yılında karakalem resimler yapmışım..  Bu yaptığım resimleri hala saklarım.

Lennon ve Sevgi Soysal'ın önce kitaplarını, özgeçmişlerini okudum, sonra resimlerini yaptım. Bu içimden gelen bir şeydi.. her okuduğumun resmini yapmamışım.. 27 yıl önce yaptığım bu resimlere bugün bakınca ben beğendim :))  Lennon hala kendi ülkesinde yaşatılıyor.. Ya Sevgi Soysal ?

Bu bağlantılardan onların kim olduklarını okuyabilirsiniz :
Lennon ?

Lennon'u 1986'da okuduktan  ve karakalem resmini yaptıktan 14 yıl sonra  ilk karşılaşmamız 2000 yılında Londra'ya gittiğimde oldu..  Madame Tussauds   Müzesinde Beatles Grubuyla  birlikte resim çektirdik :)


Uzun bir aradan sonra  Aralık 2009'da  Liverpool'a gittiğimizde şehrin deniz kıyısındaki Albert Dock limanında dolaşırken orada 23 yıl sonra tekrar Lennon ile karşılaşmayı beklemiyordum.
  Limanda dolaşırken  Beatles Müzesi'ni   görünce heyecanlandım.. 





Müzeyi gezerken hayatına ait birçok ayrıntıyı gördüm.. Oturdukları uçak koltuklarını, giysilerini eski plaklarını, ilk sahneye çıktıkları Cavern Club'ın  salonunu, gitarlarını, yazılarını, fotoğraflarını, gözlüklerini.. hayatlarından geriye kalan ne varsa hepsini inceleme fırsatını buldum. Beatles Story..'i tıklayarak nasıl yaşatıldıklarına bakabilirsiniz..


Müze çok değişik..  yerin neredeyse altında,  sanki bir zaman tünelinden geçiyorsunuz.
Gençlik, Olgunluk, Son.. 
Yaşlanmaya fırsat bulamadan :(


Lennon'un Ölümü 

Kariyerinde yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde, Beatles hayranı olduğunu iddia eden ve akli dengesi yerinde olmadığı öne sürülen Mark David Chapman tarafından, 8 aralık 1980'de New York'ta kaldığı otelin önünde öldürüldü. Lennon vurulduğu anda yanına yaklaşan polis memuru tarafından, aldığı yaranın bilincini etkileyip etkilemediğini kontrol etmek için adı sorulduğunda "Ben John Lennon, Beatles'in John Lennon'u" yanıtını verdi.
Bir İngiliz olmasına rağmen New York aşığı olan ve orada hayatını sürdüren Lennon, Nixon yönetimi sırasında ulusal tehlike olarak hedef gösterilmiş ve sınırdışı edilmek istenmişti. Çünkü Lennon, insanları yazdığı ve bestelediği parçalarıyla; katıldığı televizyon programlarında cesur, özgür açıklamalarıyla; peşinde dolanan kameralara verdiği zekice cevaplarıyla ve yaratıcı eylemleriyle her daim barışa çağırıyor, Vietnam Savaşı'nı sorgulatıyordu. Bunu o kadar başarılı yapıyordu ki kitleleri mıknatıs gibi kendine çekiyordu.



Karakalemle 1986 yılında başlayan bağlantımız zaman tünelinden geçerken sürekli tekrarlandı..
Belli aralıklarla tekrar tekrar karşılaştık.



Sevgi Soysal'ın  1980'lerde tüm kitaplarını okumuştum. Beni çok etkileyen, bakışımı değiştiren, değerlerimi sorgulatan bir yazardır.  Ayaklarım daha sıkı yere basıyorsa O'nun bakışı etkilidir. Ezilmiyorsam, direnişçi ruhum varsa, biri eziyet olsun diye sabah 6'da gel diyorsa 5'te gitme kararını veren benim.. Hepsi O'nun sayesinde.

Keşke bizim de kendi sanatçılarımızla da karşılaşacak müzelerimiz olsaydı.
O zaman okurken sadece mezarını ziyaret etmek isteği duymazdım Sevgi Soysal'ın..