Facebook sayfama gezi fotoğraflarımı koydukça arkadaşlarım çoook gezdiğimi söylüyorlar..
Hatta geçen gün arkadaşım Sevgi sayfama "Böyle gezersen bir de Seyahatname yazarsın artık" demiş.
Birkaç gün sonra YKB Yayınlarının Galatasaray'daki merkezine gittiğimde ne gördüm?
Kapı girişinde, ön sırada "Evliya Çelebi Seyahatnamesi" .. Daha dün Sevgi'nin bana "bir seyahatname yazarsın artık" dediği kitaplar.. Doğrusu cüssesini görünce şaşırdım. Evliya Çelebi kimdi? ve nasıl olmuş'ta bu kadar gezebilmişti? nerelere gitmişti? bunları nasıl yazmıştı?
Hikayesini araştırdım. Öyle değişik ki... ne çok dolaşmış.. Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Afrika'ya.. Anadolu'dan Balkanlar'a, Kafkasya'dan İran'a..
Büyük Avrupa şehirlerinden Nil boyu kabilelerine..
Han odalarından Saraylara, ıssız kalelerden kalabalık çarşılara..
Osmanlı Coğrafyasını 50 yıl boyunca adım adım dolaşmış ve yazmış.
Hayatı bugün bile bize örnek olacak bir Çelebi.. İyi bir eğitim almış, yabancı dil öğrenmiş..
Okul dışında özel hocalardan Kuran, Arapça, güzel yazı, musiki, beden eğitimi ve yabancı dil dersleri almış... Hafız olmuş... Evliya Çelebi, öğrenimini bitirdikten sonra sarayda görev alarak yaptığı işlerle padişah ve devlet ileri gelenlerinin beğenisini kazanmış.. Bu yüzden diğerleri Çelebi'nin çok yüksek görevlere getirilmesini bekliyormuş..
Çelebi'nin bir kariyer beklentisi yokmuş :)) düşünceleri çok farklıymış..
Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu varmış.. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyormuş... Bu yüzden sarayda fazla kalmamış, ailesinin, çevresinin beklentilerini bir kenara itmiş, kendi hayaline odaklanmış..
Çelebi'nin bir kariyer beklentisi yokmuş :)) düşünceleri çok farklıymış..
Daha küçük yaşlarından itibaren içinde müthiş gezi arzusu varmış.. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak istiyormuş... Bu yüzden sarayda fazla kalmamış, ailesinin, çevresinin beklentilerini bir kenara itmiş, kendi hayaline odaklanmış..
Kendisinin anlattığına göre meşhur gezilerine bir rüya üzerine başlamış :
Gördüğü rüya şöyleymiş : Evliya Çelebi İstanbul'da bir Camidedir. Muazzam bir cemaat vardır. Dikkat eder, İslam peygamberi Hz. Muhammed'i baş tarafta görür. Hz. Muhammed'in yanına gidip ondan şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip "Şefaat ya Resulallah" diyeceğine heyecanlanıp "Seyahat ya Resulallah" der.
Böylece, 70 yaşına kadar sürecek ve çeşitli tehlikeli ve sıkıntılı olaylar geçirmesine rağmen vazgeçmeyeceği seyahatine başlar.
İlk gezisini, İstanbul ve çevresine yapar. Daha sonra İstanbul dışına çıkar. Artık, gezileri birbirini izler.
Tam elli yıl boyunca durmadan gezer.
Tam elli yıl boyunca durmadan gezer.
Evliya Çelebi, bu gezileri sırasında çok ilginç yerler görür. Yeni insanlarla tanışır. Birçok olayla karşılaşır. Karşılaştığı ilginç olayları anlatır. Gezileri sırasında birçok kez ölümle burun buruna gelir. Savaşlara katılarak hem savaşları hem de o gezdiği yerleri anlatır..
Evliya Çelebi tüm bu seyahatlerini yazar.. Seyahatname adlı eseri işte bu gezilerin ürünü..

2011 Yılı Evliya Çelebi Yılı olarak ilan edilmiş.. haberiniz var mıydı?
Seyahatname'de bu vesileyle tekrar gözden geçirilmiş bez ciltli ve kutulu 2 özel baskısı yapılmış.

2011 Yılı Evliya Çelebi Yılı olarak ilan edilmiş.. haberiniz var mıydı?
Seyahatname'de bu vesileyle tekrar gözden geçirilmiş bez ciltli ve kutulu 2 özel baskısı yapılmış.
2011 Etkinlikleri çerçevesinde
Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde düzenlenen Evliya Çelebi Paneli.. Organizasyon süper... katılım :((
Biz hatırlamazken, bilmezken Google bile Evliya Çelebi'yi unutmamış..
Evliya Çelebi'nin 400. doğum yıl dönümünü nedeniyle aynı yıl özel logo kullanmış..
Toplam yazdığı ve yayınlanan sayfa sayısı 4.760 ..
Ben hayran oldum.. Sadece gezip görmemiş, zaman ayırmış, gezdiği yerleri 50 yıl boyunca yazmış, biriktirmiş, taşımış.. günümüzde bile yaşayacak hale getirmiş. Hem de 17. Yüzyılda.. 400 yıl önce..
Nerelere gitmiş bakın ;
Nerelere gitmiş bakın ;
SEYAHATNAME’DE ANLATTIĞI YERLER
1. Cilt : İstanbul ve civarı
2. Cilt : Buca, Batum, Trabzon, Kafkasya, Girit, Erzurum, Azerbaycan, Gürcistan seferleri
3. Cilt : Şam, Suriye, Filistin, Urmiye, Sivas, El-Cezire, Ermenistan, Rumeli, Bulgaristan ve Dobruca
4.Cilt : Van, Tebriz, Bağdat, Basra
5. Cilt : Van, Basra, Oçakov , Rakoçzi’ye karşı sefer, Rusya seferi, Anadolu asilerine karşı hareket, Çanakkale yolu ile Bursa’ya gidiş, Boğdan, Transilvanya, Bosna, Dalmaçya seferi, Sofya
6. Cilt : Balkanlar ve Avrupa izlenimleri, Transilvanya seferi, Arnavutluk, Macar seferi, Uyvar’ın kuşatılması, 40 bin Tatarla Avusturya, Almanya, Flemenk’e ve Baltık Denizi’ne gitmesi.. Uyvar’ın zaptı, Belgrad’a gidişi, Hersek’e gönderilmesi, Ragusa seyahati, Karadağ ve Kanije seferleriyle Hırvat memleketindeki gezileri..
7.Cilt : Avusturya, Kırım, Dağıstan, Deşt-i Kıpçak, Esterhan
8.Cilt : Girit, Selanik, Rumeli
9.Cilt : Kütahya, Afyon, Manisa, İzmir, Sakız Adası, Kuşadası, Aydın, Tire, Denizli, Muğla, Bodrum, Ege Adaları, Isparta, Antalya, Alanya, Karaman, Silifke, Tarsus, Adana, Maraş, Antep, Kilis, Halep, Lazkiye, Şam, Beyrut, Sayda, Safed, Nablus, Kudüs, Medine, Mekke ve civarları
Eser, Evliya Çelebi’nin son gezdiği memleket olan Mısır izlenimleriyle 10′uncu ciltte sona eriyor.
Okurken başınız döndü değil mi? Peki bu haberi duymuş muydunuz?
UNESCO Evliya Çelebi'nin 400′üncü Yıl Dönümünü Unutmamış
UNESCO'nun 2011 anma etkinliklerine dahil edilmiş...
Dil, halk bilimi, sanat tarihi, topoğrafya, dinler tarihi, tasavvuf tarihi ve yerel tarih araştırmalarının en önemli kaynaklarından olan Seyahatname’siyle ünlü Evliya Çelebi organize edilen çeşitli etkinliklerle anılmış..
Öte yandan, Evliya Çelebi, Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyinde düzenlenen bir sergide, tarihe damga vuran 20 kişi arasında gösterilmiş.
Dil, halk bilimi, sanat tarihi, topoğrafya, dinler tarihi, tasavvuf tarihi ve yerel tarih araştırmalarının en önemli kaynaklarından olan Seyahatname’siyle ünlü Evliya Çelebi organize edilen çeşitli etkinliklerle anılmış..
Öte yandan, Evliya Çelebi, Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyinde düzenlenen bir sergide, tarihe damga vuran 20 kişi arasında gösterilmiş.
Bir Evliya Çelebi olabilmek çok zor. O bir şehirden bir şehire at sırtında gitmiş..
Yolculukları yıllar sürmüş.. Birçok insanla tanışmış, hanlarda hamamlarda, yollarda konaklamış.....
Bizim hayatı yaşayışımız ise hızlı.. 1-2 saatte hedefe varıyoruz. Yolculukla pek alakamız yok.. Yaşıyor geçiyoruz. Birkaç fotoğraf, ya da facebook paylaşımları.. Hızla tüketilen yolculuklar..
Bu yüzden Sevgi'nin beni Evliya Çelebi'ye benzetmesi hoşuma gitti.. Benim Seyahatnamem 4.760 sayfa olur mu bilmem?. en azından sonraki yıllara benden sonra kalacak.. :)) bu yüzden yazıyorum..
Evliya Çelebi 400 yıl önce kök salmadan neyi aramış olabilir?
Yolculukları yıllar sürmüş.. Birçok insanla tanışmış, hanlarda hamamlarda, yollarda konaklamış.....
Bizim hayatı yaşayışımız ise hızlı.. 1-2 saatte hedefe varıyoruz. Yolculukla pek alakamız yok.. Yaşıyor geçiyoruz. Birkaç fotoğraf, ya da facebook paylaşımları.. Hızla tüketilen yolculuklar..
Bu yüzden Sevgi'nin beni Evliya Çelebi'ye benzetmesi hoşuma gitti.. Benim Seyahatnamem 4.760 sayfa olur mu bilmem?. en azından sonraki yıllara benden sonra kalacak.. :)) bu yüzden yazıyorum..
Zaten ilk yazıma "Seyyah Oldum Şu Alemi Gezerim" diye başlamıştım..
Dolaşmaya, yaşadıklarımı yazmaya devam ediyorum.. demek ki bende bir seyyah ruhu var :))
Belki tartışılır.. Toplumlar gibi kişilerin de aynı topraklara kök salması mı daha iyidir? yoksa göçebe olması, ömrünü kök salmadan geçirmesi mi?
Bu yaşam stili aynı zamanda sorumluluklardan arınmış, yaşamın sırtına yüklediği ezberlenmiş yükleri sıfırlamış, bilinen ve öğretilenlerin dışında ,
zaman ve mekandan soyutlanmış bir hayat değil mi?
zaman ve mekandan soyutlanmış bir hayat değil mi?
Evliya Çelebi 400 yıl önce kök salmadan neyi aramış olabilir?