Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mustafa Koç

Mustafa Koç  ansızın aramızdan ayrıldı.  Acı haberi aldığımda gözlerim yaşarmıştı. Hiç bir anım olmamasına ve hakkında çok şey bilmememe rağmen  Türkiye'nin aydınlık yüzünü temsil eden bu adam için bir değerimizi kaybettik dememek elde değildi. Hamit'le birlikte Taksim'e gitmişken bir taziye bildirmeden dönmeyelim dedik ve Divan Oteli'nin yolunu tuttuk. Hava kararmaya başlamış, kar yağmaya devam ediyorken otelde uzun bir taziye kuyruğuyla karşılaştık. Böylesi bir taziyeyi ilk defa yaşıyordum. Otelin girişinden alt katına kadar kuyruk ilerliyordu. Takım elbiseli, kravatlı, paltolu beyler, saçları bakımlı şık giyimli kadınlar..  Siyasetçiler, sanatçılar, iş adamları ve biz.. Otelin giriş katında beklerken  etrafa bakıyor ve Gezi olayları sırasında otelin giriş katının gençlere açıldığını  ve  destek verildiğini hatırlıyorum. Burası otelin resepsiyonu.. içeri gaz bombası atılmışken..  Tavandan sarkan kırmızı kocaman ihtişamlı avizeler...

Kadınlar Günü

Suffragette..  Film  İstanbul'da bile çok az sinemada oynuyor.  Gümbürtüye giden bir çok şeyin arasında bu film de geçmişte verilen gerçek bir mücadeleyi anlattığı halde  eğlenceli filmlerin arasına maalesef girememiş.  Sakın siz de okumaktan sıkılıp yazımı yarıda bırakmayın..  Sizinle  çok enteresan şeyler paylaşacağım. Bizde  filmin adı  Diren   konulmuş. . ..   İngilizce'de   " Oy Hakkı"  a nlamına geliyor.  "Protesto yoluyla,  oy kullanma hakkını arayan kadın."    demek..   Film İngiltere'de  kadınların seçme-seçilme hakkı elde etmek için nasıl mücadele verdiklerini anlatıyor.  Aynı bizim gibi..  😓  Çok merak ettim bizde de böyle bir mücadele var mı acaba? diye Google'dan arayınca  Atatürk'ün bu şahane giyimli kadınlarla  fotoğraflarını buldum. İngiltere' yi arayınca mücadele eden kadın fotoğrafları, mücadelenin tarihi, resiml...

BABAN GİDERSE.. Aklın Gider, Canın Gider..

1999 Depreminde  annemlerin evinin yıkılmasıyla bir çok şeyimizi kaybetmiş olduk. Babamın gözlerindeki problem nedeniyle lupla okuduğu ve aşık olduğu kitaplar,  dergiler, ansiklopediler,     okuduğu kitaplardan çıkardığı notları, formülleri, denklemleri yazdığı sarı sayfalı kalın ciltli defterler,    tüm geçmişine ait siyah-beyaz fotoğraflar,   albümler,    anneme 40 yıl önce nişanlıyken yazdığı saçının telini istediği mektuplar..     tüm geçmişlerine ait hatıralar silinmişti..  Tüm hayatları boyunca  değer verilmiş,  her türlü koşullarda bile saklanmış,  biriktirilmiş her şey  yok olmuştu. Yine de sadece  “ Canınız Sağolsun”   diyorduk..  hepsi bu... Annem ve babam o yazı Avşa'da geçirdiler.  Bundan böyle bir deprem evi alacaklardı ama o yıllara yayılacaktı. Biz Mimaroba'da ilk yerleştiğimiz 2 oda salon evimizden 3 odalı daha geniş bir eve taşınmış ...

2015 Yılının Nasıl Geçtiğini Gör..

Facebook bu yıl bu uygulamayı bana hatırlatmadı ama bende alışkanlık yaptı. Her yıl geriye dönük bir özet harika oluyor. Bir gözden geçirme gelecek için de yol gösteriyor.. Bu yüzden 2 yıldır yaptığım gözden geçirmeye devam ediyorum. Şimdi sırada 2015 te.. Bakalım neler olmuş? Bir yılı daha geride bırakırken yine nasıl geçtiğini anlamadığımız günleri hızla tükettik. Bir yandan geride kalan zamana  hüzünlenirken  bir yandan da yeni yıl planları yaparak gelecek günlere bağlanıyoruz.  Bu hep böyle sürüyor.. Sürsün de.. Ümitlerimiz, hayallerimizi, hedeflerimiz hiç tükenmesin.. Yine bu niyetlerle girmiştik 2015'e..  Yeni yılın ilk günlerinde Hamit'le bir mağazada dolaşırken gelmişti telefon... arayan gelinim Oya'ydı.. " Heyecan yapmayın bir şey söyleyeceğim"  demişti ve heyecanla 9 ay bekleyeceğimiz TORUN haberini vermişti..  Bu sevinçli haberle gözlerim yaşarmıştı, çok duygulanmıştım.  İşte ömrüm boyunca daha önce hiç yaşamadığım bir dönemin v...