Emlak Bankası'nın açık arttırmasından elimizde iki dükkanla eve dönmüştük.. Bizim her iki dükkanı ödeyecek gücümüz yoktu. Ancak vazgeçersek yatırdığımız muhammen bedel de yanacaktı. Bu tutar da küçümsenecek bir rakam değildi.. Öyle "vazgeçtik yakalım geçelim" diyeceğimiz bir rakam değildi.. Hamit ilk olarak kendi paramızın üzerine arkadaşlardan, akrabalardan ne kadar para toplayabileceğini hesapladı.. İkinci dükkan için sağa sola arkadaşlara, tanıdıklara "gelin bu dükkanı siz alın" diye teklifte bulundu.. O zaman kuş uçmaz kervan geçmez bu yerleşim için kimse yatırımda gönüllü olmadı.. girişimlerimiz olumlu bir sonuç vermedi.. Emlak Bankası bize yaklaşık BİR AY sonra ödeme için gün verileceğini ve resmi mektubun elimize geçmesinden itibaren sürenin başlayacağını söylemişti. Biz düşünürken mektubun gelmesini hiç istemiyorduk.. BİR AY da ne yapılabilirdi? para nasıl bulunurdu? Kara kara düşünmeye başlamıştık.. Şimdi hayatımızın...