Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nasıl Bir Öğrenciydim ?

İlkokula başladığım zaman bazı şeylere zor adapte olmuştum.  Bir kere küpelerimi çıkarmak zorunda olmaktan çok üzgündüm. Unutkandım..  Öğretmenin bir sonraki derse istediği fasulyeleri evde unuturdum. Allahtan evimiz hemen arka sokaktaydı da gider hemen alıp gelirdim. Fasulyelerle sayı saymayı öğrenirdik. Cumartesi günleri de okula gidilirdi.. Genellikle çalışkan öğrencilerin göğüslerine iğnelenen kırmızı kurdele sahibiydim :))  İlkokul öğretmenimi çok severdim. Güzel, bakımlı ve gençti. Masa örtüsü almak için tuhafiyeye giderken elini omuzuma koymuştu da  bu ilgi ve güzel duygu yıllarca  hatırımda kaldı.. Buna rağmen karneme "unutkanlığının önüne geç"  yazmaktan da vazgeçmedi.. Süper tespit.. İlkokul 4. Sınıf Karnem Yıllarca orada burada eşyalarımı unutup kaybettim.. yüzüklerimi, saatlerimi misafirliğe gittiğim evlerde unuttum,  defalarca arabaya benzin almayı unuttum yollarda kaldım :)) Bu unutkanlığımın yıllarca önüne geçe...

Okumanın Yaşı Yok ! Denedim, Öğrendim :)

Ben Liseyi bitirdiğim yıl ilk girdiğim sınavda Üniversiteyi kazanmıştım.  Aynı zamanda çalışmaya da başladığım bu yıllarda hem çalışıp hem okuyarak 2 yıl okuluma devam etmiştim.  1980'li yıllardaki siyasi olayların devamsızlığı arttırması, iş değişikliği, evlilik, taşınma, uzaklıklar, bir yıl içinde çocuğumun olması  nedenleri üst üste gelince  okula devam edemedim. Öylece kalmıştı.. O yılları anlatan yazım için   tıklayın..  Bir gün bir   AF   haberini alacağım aklıma hiç gelmemiş ve hayal bile etmemiştim.   Bazen hayat beklemediğimiz şeyleri de karşımıza çıkarıyor ve   sanki   "sen bilirsin"  diyordu.. Tercih senin..  Acaba bu tercihler bir yol ayrımı mıdır? Eczacıbaşı’nda çalışırken durumumu bilen bir arkadaşım gazetelerde bir habere rastladığını 12 Eylül döneminde öğrenci olanlara yönelik af çıktığını söyledi.  Bu afla öğrencilere   o dönemde bıraktıkları okullarına tekrar dönebilm...

Menend, Gençlik Günleri

Eczacıbaşı'nda bir çok dost edindim.   Bazı samimi arkadaşlarım oldu ve onlarla yıllarca hiç kopmadık..    Bu dostlarımdan biri   Menend.. Menend Kimya Mühendisiydi ve kimya laboratuvarında  çalışıyordu. Tanıştığımızda bekardı ve tek başına oturuyordu. Genellikle sakin konuşan, çok iyi dinleyen, sesi huzur veren, farklı bakış açısını sakince savunabilen, gözleri cin gibi bakan biriydi. Menend sanatın neredeyse her dalına ilgiliydi.  Sürekli kitap okur, sinema ve Tiyatroyu takip eder, oyuncu ve yönetmenleri tanırdı. Değişik bakış açılarına sahipti, bazı konulardaki düşünceleriyle bana hep başka pencereler açardı. Farklı bakış açılarını keşfeder, O'nun anlatımından hiç tanımadığım bir çevreyi dinler anlamaya çalışırdım.. En yakın arkadaşımdı..  İş saatlerinde molalarda zaten birlikteydik ve sohbet ediyorduk ama iş dışında da birlikteydik. Birlikte ne mi yapıyorduk? O zamanlar Şehir Tiyatroları'nda ilk kez düzenlenen Gençlik Günleri'...