Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Farah Zeynep Abdullah

TV'de bu sezon başlayan Kurt Seyit ve Şura'nın romanını yıllar evvel elimden düşürmeden okumuştum. Hatta Hamit araba kullanırken yan koltukta ben kitabı okumaya devam ediyordum.. O kadar yani.. Sonra da o tadı Nermin Bezmen'in diğer kitaplarında yakalayamamıştık.. Yıllar sonra TV dizisi olunca hiç ilgimi çekmedi. Kıvanç Tatlıtuğ'un çok ön planda olması, dizide çekilen dans sahnesinin bile yılbaşı gecesi saat tam 24:00 te gösterilmesi de ne anlama geliyordu? Pazarlamaya aylar önceden başlanmıştı. Bu beni hiç cezbetmedi, merak ta etmedim. Kıvanç hayranı da değilim. Kelebeğin Rüyası filminde oyunculuğunu ve tiplemesini çok beğenmiştim.. Dizi başladıktan 7 bölüm sonra bir gün tesadüfen diziyi izledim. Gazetelerde daha önce resimlerini gördüğüm bayan oyuncuyu çok sevdim.. O tatlı gülüşüyle insanı sımsıcak kavrıyordu.. çok sevimliydi.. ağladığında benim de gözlerim doluyordu, güldüğünde ben de gülümsüyordum.. Duygusunu bana tam olarak geçiriyordu..  Kıvanç T...

Ne Güzel Işim Vardı.. Kapandı.

Squibb İlaç'ta  çalışırken "artık buradan emekli olurum"  diyordum.. Hiç de öyle olmadı.. Personel Bölümünde 4 kişi maaşları hazırlıyor, işçilikleri hesaplıyor, tüm personel sorunlarıyla ilgileniyorduk. Ben her ay işçilik saatlerini döktüğümüz listelerle icmal hazırlıyor, mesai saatlerini çıkarıyordum. O zamanlar maaşlar bankadan alınmıyordu.. Bankalar pek hayatımızda yoktu.. elden veriyorduk. Galiba zarfa koyuyorduk. Para sayma konusunda çok hızlanmıştım. Desteleri elime alıp, kıvırıp şakır şakır sayıyordum.. Kocaman sayfaları olan bordro defterlerine hesapları yazıp, ödemeyi zarfla yapıp imza alıyorduk.  Şimdiki gibi printerdan çıkan bordrolar ve hesaplayan bilgisayar programları yoktu. Her şeyi biz elle yapıyorduk.. Hamileliğim bu iş yerinde geçti. İşimi aksatacak bir şey hatırlamıyorum. Beni işe alan  Personel Müdürümüz Doğan Bey arada sırada bana tavsiyelerde bulunuyor, bana bu fabrikada gelecekle ilgili vizyon yaratmaya çalışıyordu. Bak sen üniversite o...

Resimlerle Kişisel Sergim :)

Bu yıl Eylül'den başlayarak  her Salı  Beylikdüzü Kültür Merkezi'ndeki  Nikah Şekeri kursuna gittim. Aslında nikah şekeri demek doğru olmaz. Her hafta neredeyse başka bir el işi öğrendik..  Bu kursa yazılırken aklımda el işi yapmak yoktu..  Hangisine kontenjan varsa oraya yazılacaktım.. ama tüm sınıflar dolmuştu.. Ancak daha sonra ikinci sınıfların açıldığını  tesadüfen duyunca yeni  açılan sınıfa kayıt yaptırdım.. . Nikah şekeri ismi de çok sevimli ve mutlu geldi :)) Sabahları erkenden hazırlanıp okuluma gittim..  Ben sadece öğrenmekle kalmadım, uydurdum, yarattım, hayal ettim, düşündüm, araştırdım.. elimi alıştırdım, yaratıcılığımı körükledim, diğerlerini izledim, gözlemledim... Ilk günlerde uzaydan gelmiş gibiydim.. Böyle konularda yaratıcılığımı hiç geliştirmediğim ortadaydı.. Hocamız   "haftaya nikah tepsisi hazırlayalım"   deyince kafamda hiç bir şey canlanmıyordu.. Malzemeleri alıp 2-3 hafta ne yapayım?  nası...